Prostat Ameliyatı Sonrası İdrar Tutamamaya Son!

Robotik Cerrahi yöntemiyle yapılan ameliyatlarda ameliyat sonrası idrar tutma yeteneğinin daha çabuk düzelmesine imkan vermektedir.

Lokalize yani başka bir organa yayılmamış prostat kanserinin tedavisinde en etkin yöntem Radikal Prostatektomi denilen ameliyatdır. Bu ameliyat sırasında prostat dokusu meni keseleri ile birlikte tümüyle çıkartılmaktadır. Ayrıca yüksek risk oluşturan hastalarda ( PSA >10 ng/ml,Gleason skor >7 ) buna ek olarak prostatın çevresindeki lenf düğümlerinin de çıkartılması gerekir. Günümüzde bu ameliyat karın boşluğuna küçük kesilerden girilerek,da Vinci robotunun sağladığı görüntü ve robotik mikroaletlerin kullanılması avantajlarıyla başarılı bir şekilde uygulanmaktadır.

Radikal prostatektomi ameliyatı sırasında organın hemen çevresinde yer alan sinir damar demeti’nin korunması özellikle cinsel yaşamın devamını arzu eden hastalar için çok önem kazanmaktadır. On iki kat büyütülmüş 3 boyutlu görüntü altında bir de çok hassas,eldeki titremeyi geçirmeyen ve 7 yönde hareket yapabilen mikroaletlerle bu ameliyatın yapılması cinsellikten sorumlu sinir ve damar demetinin daha iyi korunmasına imkan vermektedir.

İdrar kaçırma,prostat kanseri cerrahisinden sonra hastaların en korktuğu durum olmakla birlikte Robotik Cerrahi yöntemiyle yapılan ameliyatlarda hastada kalan idrar yolunun daha uzun bırakılabilmesi ve idrar tutan mekanizmanın daha iyi korunabilmesi,çoğu hastada ameliyat sonrası idrar tutma yeteneğinin daha çabuk düzelmesine imkan vermektedir.

Ameliyat sırasında idrar kesesi ile idrar yolunun birbirine dikilmesi işlemi robotik mikroaletlerle çok daha iyi yapılabildiği için idrar sondasının erken alınması ( ameliyattan 5-6 gün sonra ) yöntemin diğer bir avantajı olarak gözükmektedir.

da Vinci Robotik Cerrahi yöntemi ile yapılan prostatektomi operasyonlarının hastalara sağladığı en önemli avantajları şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Daha az kesi
  • Daha az ağrı
  • Daha az kan kaybı
  • Daha az komplikasyon
  • Daha kısa sonda süresi
  • Hastanede kalış süresinde kısalma
  • Günlük hayata dönüş süresinde kısalma
  • Kanserin temizlenmesinde daha yüksek başarı
  • İdrar kaçırma riskinin çok az olması
  • Cinsel fonksiyonların daha erken kazanılması

Prof. Dr. Ali rıza Kural

Total
0
Shares
Related Posts

Skolyoz Daha Çok 10’lu Yaşlarda Ortaya Çıkıyor

Omurganın üç boyutlu eğriliği sonucu oluşan skolyoz, özellikle çocukluk döneminde daha fazla önem kazanıyor. Çoğunluğunu genç nüfusun oluşturduğu ülkemizde yüzde 70'i 18 yaş altında olan yaklaşık 2,5 milyon skolyoz vakasının olduğu biliniyor.
Total
0
Share