Radyasyon başta gelen risk faktörleri arasında olamamakla birlikte,radyasyon hemen hemen bütün dozlarda ve bütün dokulardan tümörlerin oluşmasına yol açabilir,ancak bazı tip tümörler,diğerlerine oranla daha yaygın görülürler. Genellikle sık bölünen hücrelerden oluşan doku ve organlar,bu konuda daha elverişlidirler. Bunlar tiroid kanseri,lösemi (kan kanseri),akciğer ve kemik kanserleridir. Fakat yine de rahim kas tabakasından kaynaklanan kanser hastalarının % 5-10’unda pelvik radyoterapi öyküsü vardır. Pelvik radyoterapi sonrası 10–20 yıl içinde sarkom gelişme olasılığı 5.38 kat artmaktadır.
Rahim kanserleri ne tür bulgu verir?
Rahim kanseri tanısı konan kadınların % 90’ında sadece vajinal kanama ve adet düzensizliği şikayeti görülmektedir. Bazı hastalar rahim dışına yayılma belirtisi olan pelvik bası ya da rahatsızlık hissi ile de başvurmaktadır. % 5’inde ise hiç bir bulgu olmayabilir. Menopoz öncesi ve sonrası olan anormal kanamalar ne kadar az ve ne kadar kısa süreli olursa olsun araştırılmalıdır.
Rahim kanserlerinde tanı nasıl konulur?
Toplumun geniş kesimlerine yönelik rahim kanseri için kullanılabilen bir tarama yöntemi bulunmamaktadır. Şikayet olmasa bile rutin yapılan kontroller tanı konulmasını kolaylaştırmaktadır. Pap-smear rahim ağzı kanserleri için tarama metodu olmasına karşın rahim kanseri için de bazı ipuçları verebilir. Aynı zamanda transvajinal ultrasonografi tanı konulmasında son derece yardımcıdır. Ayrıca gerekli olgularda biyopsi alınması tanı koymada altın standarttır. Aynı zamanda histeroskopi ile de tanı konulabilir.
Rahim kanserlerinde tedavi nedir?
Hastaların %75’inde kanser rahimde sınırlı kalmış ve yayılım olmadan teşhis edilmektedir;bu hastalarda yaşam oranı % 75’den fazladır. Geçmiş yıllarda radyoterapi ve sonrasında cerrahi ile tedavi edilen rahim kanserleri,1988’lerden sonra kanser hangi evrede olursa olsun öncelikle cerrahi ardından da gerekli görüldüğü takdirde radyoterapi,kemoterapi ve hormon tedavisi uygulanarak tedavi edilemeye başlanmıştır.
Dr. Hulusi göktuğ Gürer