Deri kanseri,dünyadaki en yaygın kanser tiplerinden biridir. ABD’de yapılan istatistiklere göre her sene yarım milyon yeni deri kanseri vakası ortaya çıkmaktadır. Deri kanseri her ne kadar vücudun her bölgesinde olabilse de yaklaşık % 80’i yüz,baş ve boyun bölgelerinde görülür.
Kimler deri kanseri olur ve neden?
Deri kanserinin en büyük sebebi güneşten gelen ultraviyole radyasyondur;fakat bu radyasyona suni olarak solaryum ve PUVA tedavisinde de maruz kalınabilir. Araştırmacılara göre,açık alanlardaki aktivitelerde artış,dünyanın koruyucu ozon tabakasındaki incelme ve nükleer santrallerden sızan radyasyon deri kanserinin görülme sıklığındaki artışın nedenlerindendir. Herkes deri kanseri olabilir. Deri tipiniz ne olursa olsun,hangi ırktan gelirseniz gelin,hangi yaşta olursanız olun ya da nerde yaşarsanız yaşayın deri kanseri olabilirsiniz. Ancak aşağıda sıralanmış özellikleri taşıyan insanlarda deri kanserine yakalanma riski daha fazladır.
- Açık renkli ve çilli deriler,
- Açık renkli saç ve gözler,
- Çok fazla miktarda beni bulunan insanlar,
- Ailelerinde deri kanseri olan veya su toplamayla seyir eden güneş yanıkları oluşmuş kişiler,
- Açık alanda çok fazla vakit geçiren insanlar,
- Ekvatora yakın yerlerde ya da çok yüksek yerlerde yaşayan insanlar,
- Kseroderma pigmentosan gibi bazı dermatolojik hastalıklara sahip kişiler.
Deri kanseri gelişimini artıran en önemli etkenlerden biri UV radyasyonun yanı sıra nükleer santrallerde meydana gelen kazalardır. Çernobil ve kısa süre önce de Japonya’daki nükleer santralde meydana gelen patlamalar sonucu yayılan radyoaktif ışınlar cilt kanserlerinde artışa neden olmaktadır. Bu yayılan radyoaktif ışınlar direkt olarak UV radyasyonu gibi etki ederek cilt kanserine neden olabilirler. Ayrıca,radyasyonun yayılımı esnasında oluşabilen cilt hasarı ve yanıklarda ve sonrasında gelişen skatris (yanık izi) dokularında cilt kanseri gelişimi artmaktadır. Yüksek radyasyon dozuna maruz kalmakla oluşan immun supresyon cilt kanserleri de dahil olmak üzere tüm kanser tiplerinde artışa sebep olmaktadır.
Dr. Hülya Sağlam