Ergenlik dönemi;fizyolojik değişikliklerle başlayan,ergenin kendi kimliğini gerçekçi biçimde bulmasına kadar devam eden bir süreçtir.
Kendi kimliğini bulmak demek:
- Aileden yeteri kadar bağımsızlaşması,
- Kendi kararını verip kendi seçimini yapabilmesi,
- Hayattaki amacını ve yolunu gerçekçi bir biçimde çizebilmesi,
- Cinsel çatışmalarını çözüp,cinsel kimliğini benimseyebilmesi
- Kendine uygun değer yargılarına sahip olabilmesi demektir.
Fizyolojik değişiklikler başladığında ergenlik dönemindeki gencin ilgisi ilk önce değişen ve gelişen bedenine yönelir. Bu da yeni bedenine yabancılaşma yaratabilir. Genellikle kendi içinde yetersizlik ve güvesizlik duygusu olan ergenler,bunları bedensel özelliklerine yansıtmakta,yani kendine güvensiliğinin nedenini burnunun büyüklüğüne,yüzündeki sivilceye ya da memelerinin küçüklüğüne bağlayabilir.
Bu çatışmayı ve gerginliği çözemeyen gençlerin önlerine iki seçenek çıkar ya günahtan veya yasaklandığına inandığı şeyleri yapmaktan dolayı çekinir,(dindar yetiştirme tarzı veya katı süperego altında bu arzularını baskı altına alırlar ki o zaman da uyku bozuklukları,kasık ağrıları,baş ve göğüs ağrıları,konsatrasyon bozukluğu yaşarlar) ya da başka bir objeye,hayvanlara veya yaşı kendinden küçük çocuklara sürtünme yolu ile boşalmaya çalışırlar.
Bazen de mastürbasyon dürtülerini yerine getiren genç ilerde kısır kalma korkusu,suçluluk duygusu,endişe,psikosomatik yakınmalar veya içe kapanma,depresyon geçirebilirler. Cinsel çatışmalarını çözemeyen gençlerde bir diğer olasılık da cinsel konuların bir obsesyon biçiminde akılda devamlı takılıp kalmasıdır.
Bu dönemdeki bir gencin mastürbasyon ihtiyacı normal,ancak bunu sürekli,günde 4-5 kez,yerine getirmesi gereken sorumluklarından kaçarak sadece mastürbasyona yönelmesi normal değildir. Bu durumda ailenin ilk aklına gelmesi gereken şey;gencin duygusal bir boşluk içinde olabileceği,yaşadığı aile veya sosyal ortamdan doyum sağlayamadığı düşüncesi gelmelidir. Bu gibi durumlarda bir uzmana başvurulmalı ve profesyonel destek alınmalıdır.
Her iki cinsiyette de geçici eşcinsellik eğilimleri olabilir. Ancak ülkemizde “erkek olmaya ve erkekliğe“atfedilen değer çok yüksek olduğu için genç erkeklerde eşcinsellik korkuları daha belirgin yaşanabilir. Bu konudaki korkularının normal olduğu anlatılmalıdır. Gerçek eşcinsellik,transseksüalite,tarvestitism gibi vakalar daha çok patolojik aile ortamlarında yetişen gençlerde görülmekte olup,bu tip eğilim ve davranışları belirgin olan gençlerin mutlaka Çocuk ve Ergen Psikiyatristi tarafından takip edilmesi gerekmektedir.
Dr. Obengül Ejder