Hashimoto nasıl teşhis edilir, kimler risk altındadır?

Tiroidin bu sinsi hastalığı nasıl teşhis edilir, kimler risk altındadır, görülme sıklığı nedir?Acıbadem Sağlık Grubundan Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç.Dr.Rüştü Serter sorularımızı cevapladı.

Hashimoto hastalığı nedir,nasıl gelişir ?
Hashimoto tiroid bezinin en sık ratlanılan hastalıklarından biridir ve halk arasında guatr olarak bilinen problemin de önemli sebeplerindendir. Tiroidin ilaçla kontrol altına alınabilir iyi huylu bir hastalığıdır. Tiroid bezinde sebebi belirlenemeyen bir şekilde mikropsuz bir iltihap süreci mevcuttur ve bu sebeple “Hashimoto tiroiditi”diye adlandırılır. İsmini hastalığı tanımlayan Japon bilim adamından alır. Vücudun bağışıklık sistemindeki bir bozukluğa bağlı olarak ortaya çıkan “otoimmun hastalıklar”grubunda yer alır. Vücudun savunma sistemi kendi dokularını yabancı doku olarak algılar ve onu harap eder. Etkilenen dokunun işleyişinde aksaklıklar ortaya çıkar. Bu hastalıkta zarar gören doku tiroid bezidir.

Hastalık nasıl ilerler?
Hashimoto hastalığı “Hipotiroidi”olarak tanımlanan tiroid bezinin az çalışması durumuna en sık yol açan sebeptir. Vücudun metabolizma hızını ayarlayan ve bu yolla bütün dokuları etkileyen tiroid hormonu bu hastalarda zamanla azalır ve yetersiz kalır. Yaş ilerledikçe Hashimoto’lu hastalarda hipotiroidi (tiroid bezi yetmezliği) sıklığı artar. Hashimoto hastalığının tiroidde yaratabileceği önemli bir başka sorun da nodül oluşumudur. Genelde Hashimoto harabiyeti ile tiroid bezinde uzun dönemde bir küçülme beklenirse de özellikle başlangıçta tiroidde büyüme sıktır ve süreç içerisinde buna nodül oluşumu da eşlik edebilir. Nodüller bez içerisinde ortaya çıkan kitlelerdir. Nodüllü veya nodülsüz tiroid bezindeki büyüme “Guatr”olarak adlandırılır. Nodüllerde en önemli problem bu nodüllerin düşük sayılacak bir oranda kötü huylu olabilme potansiyelleridir.

Hastalık nasıl belirti verir?
Tiroidin sinsi bir hastalığıdır. Uzun süre herhangi bir şikayete yol açmaz. Tiroid bezinde ağrı veya hassasiyet yoktur. Genellikle tiroid büyümesi sessiz olur. Tiroid bezinde bir büyüme ile kendini belli edebilir. Yıllar içerisinde ilerler ve tiroidin çalışmasında azalma sonucu bazı bulgular ortaya çıkar. Tiroid hormonlarında azalma sonucu hipotiroidi geliştiğinde metabolizma hızında yavaşlamaya bağlı kilo alma,halsizlik,uykuya meyil,zeka ve zihin fonksiyonlarında yavaşlama,depresyon,seste kalınlaşma,saç dökülmesi,ciltte kuruluk,solukluk,kansızlık,kalp hızında yavaşlama,kabızlık,kas ağrıları,adet düzensizlikleri,yumurtlamada bozukluk,kısırlık,kolesterolde artış,konuşmada ve hareketlerde yavaşlama bunlardan başlıcalarıdır. Bu problemlerin önemli bir kısmı eksik olan tiroid hormunun tedavi ile yerine konması sonucu düzelir ve normale döner. Ancak çocukluk çağında zeka ve büyüme,gelişme ile ilgili problemleri kapsayan durumlarda bu bozukluklar kalıcı olabilmektedir.

Nasıl teshis edilir ?
Teşhis için tiroid bezinin çalışması ve yapısı değerlendirilmelidir. Çalışması kanda tiroid hormonlarının yani TSH,T3 ve T4’ün ölçülmesi ile,yapısı ise ultrason ile değerlendirilir. Ama asıl Hashimoto için tanı koydurucu olan kanda anti-TPO ve anti-tiroglobulin antikor düzeylerinin yüksekliğidir. Bu tetkiklerle hem tanı konur hem de hastalığın evresi değerlendirilebilir. Başlangıçta antikorlar yüksek iken hormon düzeyleri normaldir. İlerleyen zamanla hormon düzeyleri de değişir ve hipotiroidi gelişir. Ultrason ise bezin büyüklüğü ve nodül oluşumu hakkında bilgi verir.

Kimler Risk altındadır ?
Hem yöresel etkenler hem de ailevi faktörler hastalığın ortaya çıkış olasılığını artırır. Bazı yörelerde guatr diğer bölgelere göre daha sık görülür. Öte yandan genetik eğilim nedeni ile ailesinde Hashimoto hikayesi olanlar risk altındadır. İyot alımının yüksek olduğu ABD ve Japonya gibi ülkelerde sıklığı yüksektir. Ülkemizde aslında iyot eksikliğine bağlı guatr ön plandadır. İyot eksikliğine bağlı guatr sıklığını azaltmak için 15 yılı aşkındır tuzlara iyot eklenmektedir ve bu,özellikle çocukluk döneminde eksik iyot alımına bağlı ortaya çıkan guatr probleminde azalmaya yol açmışsa da Hashimoto hastalığına eğilimde bir artışa sebep de olmuştur. Hashimoto hastalığı olup tedavi almayan bireyler yüksek düzeyde iyot alırlarsa hastalığın ilerleyişi hızlanabilir.

Hastalığın görülme sıklığı nedir?
Toplumda sıklığı tam olarak bilinmese de giderek artmaktadır. Kadınlarda erkeklere göre 10-20 kat fazla görülür. Tüm yaşlarda ortaya çıkarsa da 30-50 yaş arasında sıktır. Anti-TPO antikorunun kanda yüksekliği yaşla birlikte artmaktadır ve 70 yaş üzeri kadınların üçte birinde bu antikor yüksek olarak bulunur.

Nasıl tedavi edilir? Tedavi ömür boyu sürer mi?
Hashimoto hastalığını tamamen ortadan kaldıracak bir tedavi yoktur. Yapılan tedavi sadece guatr ve tiroid bezi yetmezliği varsa onun tedavisi şeklinde olup bu hastalarda tiroid hormon ilacı verilir. Tedavinin ömür boyu takip edilmesi ve ilaç dozunun doktor tarafından vücudun ihtiyacına göre düzenli aralıklarla ayarlanması gerekir. Gebelik süresince dozda artış gerekir ve daha yakından takip edilmelidir. Hipotiroidi olmasa bile guatrı olan Hashimoto hastaları bu tedaviden fayda görür ve guatrları küçülebilir.

Hastalık önlenebilir mi?
Hashimoto hastalığının ortaya çıkmasını önlemek pek mümkün değildir. Çünkü altında vücudun savunma sisteminde gelişen bazı bozukluklar rol oynamaktadır ve bu risk genellikle doğuştan gelir. Ancak,Hashimoto hastalığının erken tespit edilerek henüz tiroidde büyüme (guatr) ve belirgin az çalışma (hipotiroidi) ortaya çıkmadan,gerekli vakalarda tiroid hormon tedavisinin verilmesi ile vücudun olumsuz etkilenmesi engellenebilir. Hastalığın yol açtığı bu iki durum engellenebilirse Hashimoto hastalığına bağlı herhangi bir olumsuzluk yaşanmaz.

Hashimoto hastalığı olanlar nelere dikkat etmeli ?

  • Henüz ilaç tedavisi almıyorlarsa iyotlu tuz veya iyotlu öksürük şurubu gibi fazla iyot içeren gıda ve bileşiklerden kaçınılmalı
  • Tedavi ömür boyudur. Tiroid hormon ilaçlarının dozu vücudun ihtiyacına göre düzenli aralıklarla doktor tarafından ayarlanmalıdır. Dozun yetersiz kalması hastalığın ilerlemesine,dozun fazla gelmesi ise zayıflama,çarpıntı,aşırı terleme,kemiklerde zayıflama gibi istenmeyen etkilere yol açar.
  • Tiroid hormon ilaçları aç karna içilir. Gıdalar ilacın etkisini azaltır. Sabah kahvaltıdan en az yarım saat önce alınması tercih edilmelidir.
  • Kalsiyum,demir ve mide ilaçları tiroid hormon ilacının emilimini bozar. Başka bir öğünde alınmalıdır
  • Gebe kalmayı düşünen kadınlar doktoruna mutlaka ilaç konusunda danışmalıdır. Gebelikte tiroid ilacına devam edilir ve dozu daha dikkatli ayarlanmalıdır. Tiroid ilacı alınmazsa düşük riski artar.

Doç. Dr. Rüştü Serter

Total
0
Shares
Related Posts

Anjiogram’dan Sonra Hastane Bakımı

Yakınmalarınız sonucunda hekiminizin önereceği anjiogram işleminin gerçekleştirilmesinden sonra kendi odanıza veya ayrı bir dinlenme odasına alınacaksınız.

Gözde Son Gelişmeler-Lazer

CustomLASİK kişiye özgü laser uygulama ve kişiye özgü en iyi görmeyi sağlama açısından en gelişmiş yöntemdir.

Panik atağın bilinmeyenleri

Bir anda uykudan panik halinde kalkıyorsanız, yolda yürürken, yemek yerken, durup dururken çarpıntı ve el ya da dudak çevresinde uyuşma yaşıyorsanız dikkat!
Total
0
Share