Özellikle yaz mevsiminde gözle direkt temas eden zararlı güneş ışınlan,gözün önündeki saydam tabakada ultraviyole yanıklarına,göz dibinde ise görmemizi sağlayan san noktanın hücre yapısını bozarak sarı nokta hastalığına neden olabiliyor. Güneşin zararlı ışınları ayrıca mercek yapısında değişiklikler yapıp katarakt oluşumunun hızlanmasına ve buna bağlı olarak kalıcı görme kaybı nedeni olan kataraktın ortaya çıkmasına yol açabiliyor.
International Hospital Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nezih Özdemir kataraktın çoğunlukla ileri yaşlarda ortaya çıksa da,zararlı güneş ışınları gibi etkenler nedeniyle daha erken yaşlarda da gelişebileceğine dikkat çekerek,”Bu nedenle UVA ve UVB ışınlarının zararlı etkilerinden korunmak için başta güneş ışınlarının en dik geldiği 10.00-16.00 saatleri arasında olmak üzere,güneşe asla çıplak gözle bakmamak ve güneş gözlüğü kullanmak gerekiyor“diyor.
Kalıcı Görme Kaybı Oluşuyor
Katarakt göz bebeğinin arkasında yer alan ve gelen görüntünün sinir tabakasına odaklanmasını sağlayan merceğin zamanla şeffaflığını ve netliğini kaybetmesi olarak tanımlanıyor. Bunun sonucunda da göz içindeki retina adını verilen sinir tabakasında net bir görüntü oluşmuyor ve kataraktın oluşum hızına bağlı olarak kalıcı görme kaybı gelişiyor. Dr. Nezih Özdemir katarakta pek çok etkenin yol açtığını belirterek,bu etkenlerden birinin de güneşin UVA ve UVB gibi zararlı ışınlan olduğu uyansında bulunuyor. Dr. Nezih Özdemir,bazı risk gruplarının gözlerini güneşin zararlı ışınlarından korumaya çok daha fazla önem vermeleri gerektiğine dikkat çekerek şunları söylüyor:”Özellikle açık renk gözlüler,gözlerinden herhangi bir cerrahi operasyon geçirmiş olanlar ve lazer tedavisi görenler,diyabet hastaları ve ileri yaş grubu hastalar risk grubu içinde yer alıyor.”
Katarakt Hangi Belirtiler ile Ortaya Çıkıyor?
Dr. Nezih Özdemir,teşhis için hastanın öyküsü alındıktan sonra detaylı bir göz muayenesi yapıldığını söyleyerek,kataraktın belirtilerini şöyle sıralıyor:
– Şekilsiz ya da bulanık görme,
– Uzağı ya da yakını görememe,
– Çift görme,
– Parlak ışıkların çevresinde hare ya da kamaşma görülmesi,
– Akşamları görmede zorluk veya gece körlüğü,
– Derinlik hissi kaybı,
– Göz yorgunluğu ve baş ağrısı,
– Bebeklerde gözlerde kayma,paralellikte bozulma,göz bebeklerinin eşit büyüklükte veya aynı renkte olmaması.
Sağlık Editörü