Diğerleri için ise kaza sonrası ya da kan bileşenleri gerektiren bir hastalıkları olduğu için kan ihtiyacı doğar. Kan bağışı ile bu durumların hepsi mümkündür.
Kan bağışı türleri:
Tam kan nakli
Kan bağışının yaklaşık bir pint ölçüde verilen en yaygın çeşididir. Daha sonra kan bileşenlerine ayrıştırılır -kırmızı kan hücreleri, plazma, trombosit.
Trombositler
Bu tür bağışta aferez denilen prosedür uygulanır. Aferez sırasında donör trombosit ve bir miktar plazmayı ayıran bir makineye bağlanır ve kanın geri kalan kısmı donöre geri verilir.
Plazma
Plazma trombosit bağışıyla aynı anda alınabilir veya aferez bağışı esnasında trombositler olmadan alınabilir.
Çift alyuvarlar
Çift alyuvar bağışı da aferez tekniğiyle yapılır. Bu durumda sadece alyuvarlar alınır.
Kan, trombosit veya plazma bağışlamak için karşılamanız gereken şartlar:
- sağlıklı olmak
- en az 17 yaşında olmak
- en az 50 kiloda olmak
- fiziksel ve sağlık geçmişi testlerini geçmek
Çift alyuvar bağışı için uygunluk testi biraz daha farklıdır. Daha fazla bilgi için yerel kan bağışı merkezine başvurunuz.
Riskler
Kan bağışı güvenlidir. Yeni, steril tek kullanımlık ekipmanlar sadece 1 donör için kullanılır. Bu sayede kan nakli yoluyla bulaşan hastalıkların alıcıya geçme riski yoktur. Sağlıklı bir yetişkinseniz, sağlığınız riske girmeden yarım litre kan bağışlayabilirsiniz. Kan bağışından sonra 24 saat içinde vücudunuz kaybedilen sıvıları yeniler. Birkaç hafta sonra da vücudunuz kaybedilen alyuvarları yenileyecektir.
Nasıl hazırlanılır
Ispanak, kırmızı et, balık, kümes hayvanlarının eti, fasulye, demirle güçlendirilmiş kahvaltılık gevrekler ve kuru üzüm gibi demir bakımından zengin yiyecekler yiyerek sağlıklı bir diyet yapın. Bağış gününden önce bol bol uyuyun. Bağıştan önce sağlıklı bir yemek yiyin. Hamburger, patates kızartması veya dondurma gibi yağlı yiyeceklerden kaçının. Bağıştan saatler önce yediğiniz yağlı yemeklerden dolayı kan seviyesinde görülen yağlar, bağışlanmış kan üzerinde yapılan enfeksiyon testi sonuçlarını etkileyebilir. Fazladan 473 mililitre su ve diğer sıvıları tüketin. Trombosit donörüyseniz, bağıştan 2 gün önce vücudunuzun aspirinden arınmış olması gerekir. Aksi takdirde, diğer ilaçları reçeteyle verildiği takdirde alabilirsiniz.
Karşılaşabileceğiniz durumlar
Kan bağışı yapmadan önce, kan yoluyla bulaşan ve yüksek enfeksiyon riski taşıyan durumlar hakkında doğrudan soruların sorulduğu gizli bir medikal geçmiş formunu doldurmanız istenir. Bu değerlendirmeden sağlanan bilgilerin tümü tamamen gizli tutulur. kan yoluyla bulaşan enfeksiyon riski sebebiyle, herkes kan bağışlayamaz. Aşağıdaki yüksek risk grupları kan bağışlamaya muvafık değildir:
- Doktor tarafından verilmemiş illegal iğne ilaçları ya da steroit kullanmış kişiler
- 1977 itibariyle başka bir erkekle cinsel ilişkiye girmiş erkekler
- Kan pıhtısı faktör konsantresi kullanmış kişiler
- HIV testi pozitif çıkmış kişiler (AIDS virüsü)
- 1977 itibariyle para karşılığı seks ya da uyuşturucuya karışmış kadın veya erkekler
- 11 yaşından itibaren hepatiti olan kişiler
- Babeziyoz ya da Chagas hastalığı olan kişiler
- Sedef hastalığı için etretinat (Tegison) almış kişiler
- Creutzfeldt-Jakob hastalığı (CJD) veya bu hastalığa sahip kan bağı olan kişiler
- 1980-1996 sürecinde İngiltere’de 3 ay veya daha fazla kalmış kişiler
- 1980’den günümüze kadar İngiltere ya da Fransa’da kan nakli yapılmış kişiler
- 1980’den günümüze kadar Avrupa’da 5 yıl kalmış kişiler
Ayrıca, kan basıncı ölçümü, nabız ve ateşi de kapsayan kısa bir fiziksel muayene yapılır. Parmak ucundan az miktarda kan örneği alınır ve kanın oksijen taşıyan bileşeni; yani hemoglobin seviyesi ölçülür. Bu test sonucu normal çıkar ve diğer gereklilikleri karşılarsanız, kan bağışlayabilirsiniz.
Prosedür sırasında
Yatar bir koltuğa, kolunuz dirsekliğe uzanmış şekilde uzanmanız ya da oturmanız gerekir. Tansiyon aleti kolluğu ya da bir turnike üst kol kısmına yerleştirilir ve böylece damarlara daha fazla kan dolmuş olur. Bu sayede damarlar daha görülebilir hale gelir, iğneyi enjekte etmek kolaylaşır ve aynı zamanda kan torbasının daha kolay dolması sağlanır. Daha sonra dirseğin iç kısmı temizlenir.
Yeni, steril bir iğne koldaki damara batırılır. Bu iğne ince, plastik bir tüp ve kan torbasına bağlıdır. İğne yerleştirilince kanın damardan akmasına yardımcı olmak için yumruğunuzu birkaç kere sıkmanız gerekir. Kan öncelikle test için tüpe doldurulur. Bu işlem bittiğinde bir pint ölçüsündeki torbaya kan doldurulur. İğne genellikle 10 dakika boyunca yerinde kalır. İşlem tamamlandığında iğne çıkarılır, iğne bölgesine küçük bir bandaj yapıştırılır ve kola bir sargı bezi sarılır.
Bir diğer kan bağışı yöntemi aferez olarak bilinir ve giderek yaygınlaşmaktadır. Aferez sırasında bir koldan kan alınır ve trombosit gibi kan bileşenlerini ayıran bir makineye pompalanır. Kanın geri kalan kısmı koldaki damar yoluyla geri verilir. Bu yöntemle kanın sadece bir bileşeni alınabilmektedir. Fakat standart kan bağışından daha uzun sürer -genellikle 1-2 saat.
Prosedür sonrası
Bağış sonrasında bir gözlem bölgesinde oturup dinlenirsiniz ve hafif atıştırmalıklar yersiniz. 10-15 dakika sonra ayrılabilirsiniz. Kan bağışından sonra:
- 1-2 gün boyunca fazladan sıvı tüketin.
- 5 saat boyunca yorucu fiziksel aktivite ve ağır eşya kaldırmaktan kaçının.
- Baş dönmesi hissediyorsanız, geçene kadar ayaklarınız yukarıda kalacak şekilde uzanın.
- Kolunuzdaki bandajı en az 4 saat çıkarmayın.
- Bandajı çıkardıktan sonra kanama oluşursa bölgeye baskı uygulayın ve kolunuzu 3-5 dakika havada tutun.
- Cilt altında kanama ve morarma oluşursa, ilk 24 saatlik süreçte periyodik olarak buz kesesi uygulayın.
- Kolunuzda ağrı hissediyorsanız, asetaminofen gibi bir ağrı kesici alın. Aspirin veya ibuprofen (Advil, Motrin, diğerleri) almaktan kaçının.
Şu durumlarda kan bağışı merkezi ya da doktorunuza başvurun:
- Dinlenme, yeme, içme sonrasında mide bulantısı, baş dönmesi veya halsiz hissetmeye devam ediyorsanız
- Bandajı çıkardıktan sonra iğne bölgesinde şişlik, sürekli kanama veya ağrı farkederseniz
- Koldan parmaklara doğru uyuşma veya karıncalanma hissederseniz.
- Kan bağışından sonra 4 gün içinde yüksek ateş, bağ ağrısı ve boğaz ağrısı gibi soğuk algınlığı veya grip semptomları görülürse. Bakteriyel enfeksiyonlar, nakil sırasında kanınız yoluyla muhtemel bir donöre bulaşabilir. Bu yüzden hasta olduğunuzu kan bağışı merkezine haber vererek kanınızın kullanılmasının önüne geçmeniz gerekir.
Sonuçlar
Alınan kan önce, A, B, AB veya 0 olarak sınıflandırılan kan grubunun ve Rh faktörünün belirlenmesi için test edilir. Rh faktörü, bağışıklık sisteminde tepki oluşturabilen belirli bir antijenin varlığı veya yokluğu anlamına gelir. Bu yüzden antijen mevcut veya değil çıkarımı yapılan Rh pozitif ve Rh negatif değerleri kullanılır. Bu bilgi, donör ve alıcının kan grupları ile Rh faktörlerinin eşleşmesi gerektiği için önemlidir.
Kan aynı zamanda, kan yoluyla bulaşan hepatit, HIV ve frengi hastalıkları için test edilir. Sonuçlar negatif çıkarsa, alınan kan hastane ve kliniklere dağıtılır. Testlerin herhangi biri pozitif çıkarsa kan bankası sizi bilgilendirir, kanınız ayrılır ve kullanılmaz.
Sağlık Editörü