Ukrayna’da yapılan bir araştırmaya göre,her 100.000 yetişkinde görülen nörolojik hastalık sayısı 1987’de 2641 iken,bu rakam 1992’de 14.021’e yükselmiştir. Yapılan çok sayıda bilimsel çalışmanın sonuçları incelendiğinde,anne karnında radyasyona maruz kalan ya da radyasyona maruz kalmış ebeveynlerden doğan çocukların nörolojik açıdan en çok zarar gören bireyler olduğu görülmektedir. Özellikle Belarus ve Ukrayna’da gerçekleştirilen araştırmalardan elde edilen verilere göre:
- Anne karnında radyasyona maruz kalan çocukların matematik ve dil performanslarının sağlıklı yaşıtlarına oranla düşük olduğu saptanmıştır.
- Perinatal ensefalopati (doğumdan hemen önce veya hemen sonra ortaya çıkan beyinsel hastalık) görülme oranı 3 kat artmıştır.
- Duyu organları ve sinir sistemini birlikte tutan nörolojik hastalıklarda belirgin artışlar gözlenmiştir.
- Doğuştan itibaren çeşitli yaşlarda ortaya çıkan konvulzif sendromlar (epilepsi) çoğalmıştır.
- Radyasyona maruz kalmış ebeveynlerden olan çocuklarda,sinir sistemi ve göz hastalıkları belirgin bir biçimde fazla görülmeye başlanmıştır.
- Radyasyon yayılımının yoğun olduğu bölgelerde,daha sonraki yıllarda doğan çocuklarda da sinir sistemi kaynaklı zihinsel özürlülük oranlarında artış eğilimi saptanmıştır.
Diğer canlı türleri üzerinde de nükleer radyasyonun nörolojik etkilerine yönelik araştırmalar yapılmaktadır. Örneğin,48 değişik kuş türü üzerinde yapılan yeni ve ilginç bir araştırma,Çernobil çevresinde yaşayan kuşların beyinlerinin diğer bölgelerde yaşayan aynı tür kuşlara göre %5 oranında daha küçük olduğunu ortaya koymuştur. Bilişsel yetilerinin azalmasından dolayı küçük beyinli bu kuşların üreme kabiliyetlerinin azaldığı,uzun yaşayamadıkları saptanmış ve türlerini sürdürmekte zorlanabilecekleri öngörülmüştür. Çevresel radyasyonun yol açtığı – uzun vadede bir canlı türünün yok oluşuna zemin hazırlayacak kadar önemli – böyle bir beyinsel değişikliğin sadece bazı kuş türleri için geçerli olduğunu varsaymak pek de olası görünmemektedir.
Doç. Dr. Şükrü Torun