Bebek Beslenmesinde Anne Sütü Neden Önemlidir ?
Yaşamın ilk 6 ayında anne sütü bebekler için en uygun besindir. Bu dönemde tek başına anne sütü ile beslenen bebekler normal büyür ve gelişirler. Bebeğe hiçbir ek besin verilmesine gerek yoktur.
Anne sütü bebekleri enfeksiyonlardan korur. İshal ve zatürre gibi enfeksiyonlar anne sütü ile beslenen bebeklerde daha az görülür.Bebeğe ilk sütün ( ağız sütü verilmesi çok önemlidir. Ağız sütü enfeksiyonlara karşı koruyucu maddelerden çok zengin bir besindir.Anne sütünün temiz bir besin olması ve verilirken biberon gibi bir araç gerektirmemesi nedeni ile de yalnız anne sütü ile beslenen bebeklerde enfeksiyon görülme riski azdır.
Bebekler doğumdan hemen sonra,ilk yarım saat içinde emzirilmeye başlanmalıdır.
İlk birkaç beslenmede bebeklerin ağız sütünü almaları çok önemlidir. Bebek doğduğunda ağız sütü memelerde hazırdır. Olgunlaşmış süt salgılanana kadar,ağız sütü bebeğin tüm besin gereksinimlerini karşılar. Bebeğe ilk besin olarak ve emzirdikleri sürece su veya şekerli su verilmemeli,anne sütünün bol ve devamlı olması için hiç bir kısıtlama yapılmaksızın bebekler her istediğinde emzirilmelidir.
Sağlıklı Bir Emzirme Uygulaması Nasıl Olmalıdır ?
Günde bir defa emzirme öncesinde meme başının su ile silinmesi yeterlidir. Sabunla veya karbonatlı su ile temizleme meme başının kolayca tahriş olmasına ve çatlamasına neden olur.Annenin sırtını dayayacağı arkalığı olan alçak bir koltuk veya sandelyeye oturarak emzirmesi rahat bir pozisyondur. Yatarak emziriyorsa çocuğun başını yastıkla desteklemek yararlı olur.Emzirirken bebeğin yüzü ve gövdesi anne memesine dönük olmalı,bebek,omuzları annenin kolu üzerinde desteklenecek şekilde tutulmalı,çene anne memesine temas etmeli,alt dudağı dışa dönmüş,burun açık olmalıdır. Meme ucu,etrafındaki kahverengi halka ile birlikte çocuğun ağzında olmalı ve damağına dokunmalıdır.Bu hem emmenin başarılı olmasını sağlar hemde meme başında zedelenmeyi önler. Emzirdikten sonra bebek annenin omuzuna yatırılıp sırtına hafif hafif vurularak gazı çıkarılmalıdır.
Anne Sütü İle beslenmede Hangi Güçlüklerle Karşılaşılabilir ?
Düz ve İçe Çökük Meme Ucu
Bebek meme ucunu emmez,meme ucu ve çevresindeki halkayı ağzına alıp bir “meme başı “oluşturur. Meme ucu bebeğin ağzındaki “meme başı”nın yalnız üçte birisini meydana getirir. Gebelik döneminde ve doğumdan sonraki ilk hafta memenin uzayabilme kabiliyeti artar. Yani gebeliğin ilk zamanlarında memeler düz görünse de bu bebeğin emmesinde zorluk çıkarmayabilir. Bebek emdikçe memeyi ve ucunu dışarıya çekecektir. Bazen memenin elle şekillendirilmesi bebeğin işini kolaylaştırır. Elle şekillendirme için avuç memeyi aşağıdan desteklerken başparmak da yukardan yavaşça bastırılır. Eli meme ucundan uzak tutmaya özen gösterilmelidir.
Meme Başı Çatlakları
Emzirirken meme ucunun etrafındaki kahverengi halkanında bebeğin ağzına girmesi sağlanmalı,kısa süreli ve sık aralıklarla emzirilmeli,bebek çok acıkmada emzirilmeli,kullanılan sütyenin pamuklu bir kumaştan olmasına özen gösterilmelidir.
Dolu ve Tıkanmış Memeler
Tek tedavi daha sık emzirmeyle sütün boşaltılmasıdır. Emzirme sonrası ağırlık,sertlik ve kitle oluşması azalır,memeler yumuşayıp rahatlar. Tıkanmak,memelerin kısmen süt,kısmen de fazla kan ve doku sıvısıyla olduğundan fazla dolup süt akışının engellenmesi demektir. Memelere acı verir ve süt iyi akmaz.Deri gergin olduğundan meme ucu düzleşmiştir. Meme ucunun gergin ve düz olduğudurumlarda emzirme ve sütün boşaltılması zorlaşır. Bazı tıkanmış memelerin derisi kırmızı görünür ve annenin ateşi çıkar. Bu meme iltihabı gibi görünse deateş 24 saat sonra düşer.
Meme İltihabı
Anne çok acı çeker,ateşi vardır ve kendini hasta hisseder. Memenin bir kısmı kabarıp sertleşmiş,üstündeki deri kızarmıştır. Meme iltihabı bazen tıkanmayla karıştırılır. Tıkanma tüm memeyi,bazen iki memeyi de etkilerken,iltihap genelde sadece bir memenin bir kısmını etkiler. Bununla birlikte tıkanma engellenmezse iltihaba yol açabilir.Genellikle süt akımı sağlandıktan bir gün sonra tıkanıklık yada iltihap düzelmeye başlar.
Mantar
Meme ucu ve çevresinde kırmızı,parlak bir alan vardır. Deride yara ve kaşıntıya neden olan bu hastalık mantar yada pamukçuk tur. Genellikle iltihap ya da başka rahatsızlık tedavisinde antibiyotik kullandıktan sonra görülür. Emzirmeden sonra da devam eden yanma ve iğne batması hissi vardır. Bazen ağrı memenin derinliklerine kadar iner. Memenin derinliklerine şiş sokuluyormuş gibi hissedilir. Deri kızarır,parlar ve pul pul olur. Meme ucu ve çevresinin rengi açılabilir,bazen meme normal görülebilir. Meme ucunda yaralar devam ediyorsa bebekte pamukçuk kontrolü yapılır. Yanaklarının içinde ya da dilinde beyaz lekeler ya da poposunda döküntü olabilir.
Annenin hastalığında Bebek Anne Sütü İle Beslenmelimidir ?
Anne sütü vermeyi engelleyen hastalıklar nadirdir. Nezle,grip gibi hastalıklarda anne kendi ağız ve burnunu tülbentle kapatarak bebeğe hastalık bulaşmasını önleyebilir ve bebeği emzirebilir. Anneden süt ile bebeğe geçecek maddeler bu hastalıklara direnci de arttıracaktır. Ancak ağır kalp yetersizliği veya böbrek yetersizliği gibi hastalıklar ve ağır depresyon durumları anne sütü vermeyi engelleyen hastalıklardır.Emziren annelerin ilaç kullanımı mutlaka hekim kararı ile olmalıdır.
İlk 6 Ayda Anne Sütünün Yetmediği Nasıl Anlaşılır ?
Karışık beslenme için başlıca gerekçe,anne sütü ile beslenen bebeğin kilo artışında hehangi bir sağlık sorununa bağlı olmayan duraklama ve bu durumun alınan tüm önlemlere karşın düzelmemesidir. En önemli nokta karışık beslenmenin biberonla değil kaşıkla yapılmasıdır. Bu hem temizlik hemde anne sütünün devamı için çok önemlidir.
Anne Sütünün Yetmediği Durumda Bebek Nasıl Beslenmelidir ?
Anne sütüne ek olarak bebeklere hazır mama veya hazır mama ile beslenme olanağı yok ise uygun hazırlanmış inek sütü veya yoğurt verilir. İnek sütü veya yoğurtilk dört haftada 1 ölçek süt,1 ölçek su şeklinde,1-4 ay arası 2 ölçek süt,1 ölçek su şeklinde sulandırarak verilir. 100 gr süte 5 gr( 1 tatlı kaşığı ) şeker ve 1 çay kaşığı bitkisel sıvı yağ eklenerek kalorisi arttırılır. Şeker yerine pekmez kullanmak daha yararlıdır.Karışık beslenmeye geçilen bebeklerde 4 haftalıktan sonra meyva sularına başlanır.
Ek Besinlere Geçişte Temel İlkeler Neler Olmalıdır ?
Yaşamın ilk 6 ayında bebeğin tüm besin gereksinimlerini karşılayan anne sütü bu aydan sonra tek başına besin gereksinimlerini karşılamada yetersiz kalır.Uygun besinlerle ve miktarlarla ek besinlere de geçmek gerekir.
Anne sütü aldığı sürece ek besinler kaşıkla verilmelidir. kullanılan bardak,kaşık,tabak vb. çok temiz olmalıdır.
Taze sebzeler ve meyveler iyice yıkandıktan sonra verilmeli pişirildikten sonra günlük olarak verilmelidir.
Ek besinlere az miktarda ve teker teker başlanmalı,miktar hergün biraz daha arttırılmalıdır.
Bebek bir ek besine alıştıktan diğerine geçilmelidir.Anne sütünden ek besinlere geçiş çok önemli bir adımdır.Eğer doğru ve yeterli şekilde uygulanırsa çocukların gelişimi hızlı bir şekilde devam eder. Bu dönem çocukların özellikle ishal gibi enfeksiyonlara yakalanma riskinin de fazla olduğu bir dönemdir. O nedenle verilen besinlere dikkat edilmeli,hijyen kurallarına özenle uyulmalıdır.
6 Aydan Sonra Ek Besin Olarak Neler Verilmelidir ?
6-12 aylık çocukların beslenmesinde;elma ve şeftali suyu ve püresi,pirinç unu ile hazırlanmış muhallebi,sebze çorbası ve yoğurtlu ilk başlanacak ek besinlerdir. Bunları izleyerek diyete yumurta,mercimek,etler eklenir. Sebze yemekleri taze olarak pişirilir,içine pirinç ve yağ eklenerek tat ve kalori yönünden zenginleştirilir. Çocuğa verilecek yemeklere bir yaşına gelinceye kadar tuz ve baharat konulmaz. Süt muhallebisi,içine ekmek ya da pekmez katılmış yoğurt,koyu mercimek çorbası,baharatsız tarhana çorbası,4-6 aylıktan sonra bebeklere ek besin olarak önerilmektedir. Ek besinler yüksek enerji içeren,sindirimi kolay,az posa bırakan,pürekıvamında,kolay hazırlanabilen ve baharatsız yiyecekler olmalıdır.1 yaşına doğru çocuk aile bireyleri ile sofraya oturmaya başlar,çocuklar mümkün olduğu kadar erken dönemde kendi kendine çatal kaşık kullanarak yemek yeme becerisi ve alışkanlığı kazandırılmalıdır.
Hastalık ve hastalıktan iyileşme dönemlerinde çocukların besin gereksinimleri artar. Bu nedenle hastalıklar sırasında çocuklar azar azar ve sık sık beslenmelidir.
Sağlık Editörü