Cildiniz ve Saçınız İçin İşe Yarar Öneriler

Cildimiz ve saçlarımız vücudumuzun dış etkenlerden en fazla etkilenen bölümleridir.

UV ışınlarından,beslenmeye;ısı değişimlerinden psikolojik bozukluklara kadar birçok etken cildimizin ve saçlarımızın yıpranarak zarar görmesine sebep olur. Doğal dengesini kaybeden cilt ve saç hızlı bir şekilde deforme olur,canlılığını ve güzelliğini yitirmeye başlar. Cilt ve saç bakımı sadece problemleri olan kişilerin değil,herkesin yapması gereken işlemlerdir. Bu işlemler adeta vücudumuzun geleceğine yapılan yatırımlardır.

Saçlarımızı Güneşten Nasıl Koruruz?
Piyasada bulunan;saçları UV ışığından korumak için hazırlanmış sprey formundaki ürünleri,güneşe çıkmadan 15-20 dakika önce saçınıza uygulayın. Güneşe çıkarken saç şekillendirici sprey ve jöle kullanımı saçların kırılmasına neden olur. Bu tür ürünler akşama doğru duş aldıktan sonra kullanılmalıdır.

Deniz ve havuzdan sonra saç tipine uygun olacak şampuanla saçlarınızı yıkayın. Havuzun kloru ve deniz tuzu kalıntısı saçlı deride kepeklenme ve kaşıntı yapabilir. Şampuandan sonra saçlar bol bol durulanmalıdır. Saç uçlarınıza saç kremi uygulayabilirsiniz. Boyalı saçlar için de aynı önerilere dikkat edip arada bakım kremi ile maske uygulaması yapın. Tatile çıkmadan önce saç rengini açtırmak röfle perma gibi işlemler yaptırmak,saçın yapısını zayıflatacağı için zamanlamaya dikkat etmekte fayda var.

Pratik Yöntemlerle Cildiniz Daha Işıltılı…
Cildimiz için bazı basit ama etkili yöntemlere uyarak,ışıl ışıl ve pürüzsüz bir cilde sahip olabiliriz.

En az 8 bardak su için: Vücut ağırlığımızın %60’ı sudan oluşuyor. Ancak yaşımız ilerledikçe bu oran azalmaya başlıyor,bunun sonucunda da cildimiz kuruyor ve yüzümüzde kırışıklar ortaya çıkıyor. Özellikle yaz aylarında terleme nedeniyle yaşanan aşırı su kaybı cildimizin elastikiyetini kaybetmesine,ciltte sarkmalara,kırışıklıklara ve çatlamalara neden oluyor. Çünkü su,tüm sistemlerimizin sağlıklı çalışması ve toksik maddelerin vücudumuzdan uzaklaştırılmasında önemli bir role sahip. Ayrıca vücut ısınını ve bir yandan da nem dengesini ayarlıyor. Bu nedenle,cildinizi içeriden beslemek için günde 8 bardak su içmeye özen gösterin.

Cildiniz için iyi beslenin:Cildinizin ışıltılı ve bakımlı görünmesi için içeriden beslenmesi çok önemli. Unutmayın ki mevsim meyveleri en zengin doğal antioksidan ve vitamin kaynaklarıdır. Temel prensip ise aşırıya kaçmadan,kırmızı-turuncu renkli meyveleri tüketmek,yeşil yapraklı gıdaları fazla pişirmeden yemektir. Mevsim sebze ve meyvelerinin yanısıra,Omega 3 deposu olan Somon balığı gibi deniz ürünlerini haftada 1-2 defa tüketmeye özen gösterin.

Doğru ürünleri kullanın: Özellikle yüzümüz ve ellerimiz en çok güneş gören yerlerimiz olmaları nedeniyle,UV ışınlarının tahrip edici etkisine maruz kalıyorlar. Yaz aylarında daha da güçlü güneş ışınlarına maruz kalan cildimizi haricen kullanacağımız ürünlerle desteklemek çok önem arzediyor. Fakat cildimizi beslemek,korumak ya da temizlemek için kullanacağımız bu ürünlerin doğru seçilmemesi yarardan çok zarara yol açabiliyor. Bu nedenle kullanacağımız ürünlerin seçiminde bilinçli ve dikkatli olmamız gerekiyor. Güneşten koruyucuların yağ bazlı olmamasına dikkat edin ve doktorunuzun belirlediği faktör numarasına sahip olanları satın alın. Terlemeyle birlikte gözenekler tıkanabileceği için yine bu konuda cildinizin tipine göre cilt doktorunuzun önerdiği dermokozmetik temizleyici ve nemlendirici ürünler kullanın.

Ben ve lekelerinizi kontrol ettirin: Kanser riski olması nedeniyle vücudunuzda 20’den fazla sayıda beniniz varsa,açık göz ve saç rengine sahipseniz,cildinizi mutlaka dermoskop aletiyle muayene ettirin. Özellikle ailenizde cilt kanseri hikayesi söz konusu ise veya daha önceden beninizi aldırmışsanız,özellikle yaza girmeden önce rutin ben kontrollerinizi ihmal etmeyin.

Güneşten korunma,güneş lekelerinin tedavisinin en önemli aşamasını oluşturur. Yaz ve kış en az 15 faktör güneş koruyucu krem kullanın. İçinde titanyum ve çinko dioksit bulunan fiziksel koruyucu ürünleri tercih edin. Güneş lekeleriniz varsa,bunları tedavi ettirin. Tedavi için en uygun dönem sonbahar ve kış aylarıdır. Yazın güneşin etkisi ile tedavide önerilen ilaçlar iritasyon yaratmakta,kullanımı sınırlamakta ve iritasyon sonrası leke riskini daha fazla artırmaktadır.

Peeling yaptırın: Cildin üst tabakasının hafifçe soyularak uzaklaştırılması esasına dayanan peeling pek çok farklı yöntemle yapılabiliyor. Ancak ev ürünleri ile uygulanacak olan peelinglerde yeterli yanıt alınamayabiliyor. Üstelik ev ürünlerinin konsantrasyonu en fazla yüzde 2 civarında olduğu için peelingi her hafta sürekli tekrarlamanız gerekiyor. Bu aksine ışıltılı ve parlak görünüm için cilt uzmanları tarafından yapılacak peeling daha sağlıklı yanıt veriyor.

Örneğin glikolik asitle 2-3 hafta arayla yapılacak olan peelingler sonrasında kısa sürede iyi yanıtlar alınıyor. Peeling işlemini kış sezonu boyunca ayda bir yaptırırsanız kozmetik kullanımınız en aza iniyor. Cildiniz çok daha sağlıklı ve pürüzsüz görünüme kavuşuyor.

Açık havada tempolu yürüyün: Özellikle açık havada yapacağınız yürüyüşler ve egzersizler kan dolaşımını hareketlendirip cildinizi daha ışıltılı hale getiriyor. Aynı zamanda egzersizle salgılanan endorfin gibi hormonlar da bu etkiyi destekliyor. Haftada en az 3 gün 45’er dakika yürüyüş yapmaya çalışın.

Bronz tenin büyüsüne kapılmayın: Yaz aylarında bronzlaşmanın büyüsüne kapılanlar pek çok tehlike ile karşı karşıya kalıyor. Güneşin zararlı etkileri deri yaşlanması ve cilt kanseri ile birlikte,deride ömür boyu kalabilen ve kendini tekrarlayan güneş lekelerine neden oluyor. Bronzlaşma uğruna cilt sağlığınızı tehlikeye atmaktan kaçının.

Alkol ve kafeinden uzak durun: Aşırı alkol tüketimi cildin su kaybetmesi,bunun sonucunda da kuruyup kırışmasına yol açıyor. Ayrıca kılcal damarlarda genişleme ve çatlamalar yapıp,kızarık bir görüntü oluşturuyor. Bunların yanı sıra B vitaminlerinin kaybına neden olabildiği için cilde zarar veriyor. Kafein de özellikle çok fazla kahve alınırsa stres hormonlarına benzer etki yapıp cildin beslenmesini bozuyor. Tüm bu olumsuz faktörler nedeniyle sağlıklı bir cilde sahip olabilmeniz için alkol ve kafein kullanımından mümkün olduğunca kaçının.

Şeker ve rafine gıdalara ambargo koyun: Çok yağlı ve şekerli besinlerin fazla tüketimi gün içinde kan şeker düzeyinde ani iniş çıkışlar yapıp,cildin sıkılığını sağlayan bağ dokusunda bozulmalara zemin hazırlıyor. Ayrıca ciltte sarkmalar ve lekelenmelerin oluşmasını da hızlandırıyor. Hücre yapısını bozan serbest radikallerden korunmak için kızartmalardan,yağlı,beyaz şekerden yapılmış tatlı ile kurabiye gibi gıdalardan mümkün olduğunca uzak durmaya çalışın.

Solaryumdan kaçının: Kısa süreli uygulamalar bile olsa ciltte leke yapması,kırışıkları arttırması ve benlerden kanser gelişmesi riskini arttırması nedeniyle solaryuma girmeyin. Cilt hekimi olarak bronzlaşmayı cilt kanseri olasılığı açısından kesinlikle önermiyoruz.

Güneş Işınlarının Zararlı Etkilerine Karşı Önleminizi Alın

Güneş ışınlarının en güçlü olduğu yaz aylarında,cildinizi ve saçlarınızı korumak için şunlara dikkat edin;

•UV ışınlarının en yoğun olduğu 11:00 – 16:00 saatleri arasında gölgede kalmaya özen gösterin.
•Geniş kenarlıklı şapkalar kullanın.
•Güneş gözlüğünüz olmadan sokağa çıkmayın.
•Açık renkli ve koruyucu tarzda kıyafetler tercih edin.
•Güneşe çıkmadan yarım saat önce güneş koruyucunuzu sürün ve cildinizin emmesini bekleyin
•Özellikle çocuklarınızı güneşten korumak için ekstra önlemler alın.

 

Dr. Vildan Şengöz

Total
0
Shares
Related Posts

Kış Aylarında Cilt Sağlığı Ve Bakımı

Kış aylarında kar yağışı, şiddetli rüzgar ve kuru hava gibi cildimizi tehdit eden faktörlere karşı dikkatli olmak gerekiyor. Cilt sağlığımızı korumanın yolu ise soğuktan korunmanın yanı sıra düzenli bakım ve doğru beslenmeden geçiyor.
Total
0
Share