Aile Hastanesi Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Sami Kartı,özellikle erkeklerde veya menopoza girmiş kadınlarda demir eksikliği varsa öncelikle mide-sindirim sistemindeki gizli kan kayıplarından şüphelenmek gerektiğini,bu gizli kan kayıplarının selim bir ülserden kaynaklanabileceği gibi,mide veya kolon kanserinin de habercisi olabileceğini belirtti.
Acıbadem Hastanesi’nden yapılan açıklamaya göre,besinlerden alınan demirin vücudun ihtiyacını karşılamaması sonucu oluşan demir eksikliği anemisi,Türkiye’de ve bütün dünyada en sık görülen kansızlık türü. Gelişmekte olan ülkelerde demir eksikliği oranı yüzde 30 ile 70 arasında değişirken,Türkiye’de adet gören genç kadınlarda demir eksikliği oranı,özellikle sosyoekonomik olarak geri kalmış bölgelerde yüzde 40’lara ulaşıyor.
Genellikle artmış adet kanamaları ve kırmızı et tüketiminin yetersizliği gibi nedenlerden kaynaklandığı için çoğu zaman hafife alınan demir eksikliği anemisi,kimi zaman ciddi hastalıkların da belirtisi olabiliyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Kartı,”Özellikle erkeklerde veya menopoza girmiş kadınlarda demir eksikliği varsa öncelikle mide-sindirim sistemindeki gizli kan kayıplarından şüphelenmek gerekir. Bu gizli kan kayıpları,selim bir ülserden kaynaklanabileceği gibi,mide veya kolon kanserinin de habercisi olabiliyor“ifadelerini kullandı.
Her mide kanserinin demir eksikliğine sebep olmadığına işaret eden Kartı,şöyle devam etti:
“Mide kanseri genellikle sinsi seyirli bir hastalık. Aşikar kanama olursa,hasta acil servislere başvuruyor. Gizli kanamalarda ise demir eksikliğine bağlı kansızlık oluşabiliyor. Bunların hiçbiri olmazsa oldukça geç belirti veriyor ve belirtiler hastalığa özgü olmuyor.“
Sami Kartı,mide kanserinin karında,mide bölgesinde belirli-belirsiz bir rahatsızlık hissi,daha ileri evrelerde kilo kaybı ve karın ağrısı,iştahsızlık,halsizlik,yutma güçlüğü,bulantı,kusma,midede dolgunluk ve şişkinlik hissi,hastaların bir kısmı karaciğer büyümesi,karında sıvı birikmesi veya sarılık gibi ilerlemiş hastalık bulguları ile karşılarına çıktığını anlattı.
Demir eksikliği tespit edilen kişi erkekse veya menopozdaki bir kadınsa mutlaka mide kanserinden şüphelenilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Kartı,şunları kaydetti:
“Demir eksikliği,adet gören kadınlarda hemen hemen her zaman adet kayıplarına ve yetersiz kırmızı et yemeye bağlı oluyor. Bu yaş grubu kadınlarda da çok nadiren de olsa mide kanseri görülebiliyor. Bu durumda mide kanserinin karın ağrısı,kilo kaybı,iştahsızlık,halsizlik,yutma güçlüğü,bulantı,kusma,midede dolgunluk ve şişkinlik hissi gibi diğer belirtilerinin sorgulanması gerekiyor. Menopoz dönemindeki kadına veya erkeğe demir eksikliğine bağlı kansızlık teşhisi konduğunda ilk yapılması gereken tetkik,endoskopi ile mide ve bağırsak sistemini incelemektir. Bazen hekimlerden,bazen de hastalardan kaynaklanan sebeplerle bu hayati tetkik yapılmıyor. Hekimler hastaya demir ilaçları verip,ek tetkik yapmadan evine gönderebiliyorlar. Hasta ve hasta yakınları bu tetkikleri yaptırmak istemeyebiliyor ve ihmal edebiliyor. Ancak 6 aylık gecikme kanserin yayılmasına yol açıyor ve bunun sonucunda erken teşhis edebileceğiniz bir kanseri kaçırmış oluyorsunuz.”
Kolon kanseri
İleri yaşta,özellikle nedeni bilinmeyen demir eksikliği anemisinde mutlaka kalın bağırsağın detaylı bir şekilde incelenmesi gerektiği uyarısında bulunan Kartı,”Demir eksikliğinin kendisi kolon kanseri riskini arttırmaz,ancak kolon kanseri gizli kanama yolu ile demir eksikliğine bağlı kansızlık yapabilir”ifadesini kullandı.
Prof. Dr. Sami Kartı,kalın bağırsağın sağını tutan kanserler ile solunu tutan kanserlerin farklı belirti verdiğini ve kanserin bulunduğu tarafa göre hasta şikayetlerinin değiştiğine dikkati çekerek,bağırsağın sol tarafı daha dar olduğundan bu bölgenin kanserlerinde daha çok dışkıda incelme,aşikar kanama,dışkı düzeninde değişme gibi belirti ve bulgular görüldüğünü,sağ tarafta bağırsak daha geniş olduğundan,kanserin daha sinsi bir şekilde ilerlediğini,bu hastalarda gizli kanama varsa ve bu durum rutin kan testlerinde demir eksikliği olarak tespit edilirse,hastalığın erken teşhis edilebildiğini belirtti.
Sağlık Editörü