Diyabet Tedavisinde Beslenme ve Egzersizin Önemi

Diyabette kan şekeri kontrolünün sağlanması genellikle beslenme tedavisi ile ilaç ve insülin tedavisi ön plana çıkarılırken, egzersiz göz ardı edilir.

Diyabetik Beslenme Biçimi (Medikal Beslenme Tedavisi)

Beslenmenin düzenlenmesi ve beslenme eğitimi diyabetin her tipi için temel yaklaşımdır. Diyabetik beslenme modeli kişiye özel,kişinin yeme alışkanlıkları ve yaşam biçimine göre planlanmalıdır. Enerji gereksinimi yaş,cins,boy,kilo,puberte evresi ve fizik aktivite derecesine göre değişir. Günlük kalorik gereksinim,ideal kiloyu sürdürebilecek,normal fiziksel büyüme ve gelişmeyi sağlayabilecek,günlük enerji harcanımı ile dengeli olabilecek şekilde hesaplanmalıdır. Günlük kalorinin % 50’si karbonhidrat,% 30’u yağ,%20’si proteinden oluşmalıdır. Beslenme planı,sabit kaloriye dayanan klasik yöntem veya karbonhidrat sayımı kullanılarak yapılabilir. Çocuklarda genellikle 3 ana,2-3 ara öğün tercih edilir.

Egzersiz:

Tip 1 DM’li hastalar spor yapma konusunda cesaretlendirilmeli ve düzenli egzersiz uygulamaları yaşamlarının bir parçası olmalıdır. Düzenli egzersiz,kendine güvenin artması,fiziksel olarak fit olma,kilo kontrolü ve kan şekeri kontrolü üzerine olumlu etkileri nedeni ile diyabetli çocuğun yaşamını düzenler. Ayrıca,insülin duyarlılığını artırma,lipid profilini düzenleme,kardiyovasküler olumlu etkileri ve kan basıncını düşürmesi gibi yararları nedeni ile tedavide tamamlayıcı bir önemdedir. Bunun yanısıra insülin karşıtı hormonların uyarılması ile geçici hiperglisemiye (yüksek kan şekeri) yol açabilir. Kötü metabolik kontrolü olanlarda,diyabet komasına yol açabilir. Egzersiz öncesi insülin dozunu azaltma veya egzersiz öncesi,sırasında veya sonrasında ekstra bir ara öğün hipoglisemi (düşük kan şekeri) riskini azaltır.

Diyabet Hastalığı ile İlgili Diğer Makaleler

Prof. Dr. Serap Semiz

Total
0
Shares
Related Posts

Panik atağın bilinmeyenleri

Bir anda uykudan panik halinde kalkıyorsanız, yolda yürürken, yemek yerken, durup dururken çarpıntı ve el ya da dudak çevresinde uyuşma yaşıyorsanız dikkat!

By Pass’tan Korkmayın

By-pass, geçmiş yıllarda kullanılan malzemeler ve deneyim eksikliği nedeniyle yüksek riskli bir ameliyat olarak bilinse de, bugün risk yüzde 1 -2 oranında görülüyor.
Total
0
Share