ABD Nüfus Sayım Bürosu’nun son istatistiklerine göre yetişkinlerin %51’i bekar; ki bu da ABD tarihinin en düşük evlilik oranına işaret etmektedir. PEW araştırma merkezinin 2013’te yaptığı bir ankete göre, insanlar başarısız bir evlilik sürecinden geçmiyor. Sadece, bunu doğru bir şekilde gerçekleştirmek için acele etmiyorlar.
Amerikalılar neden erken yaşlarda evlenmiyorlar?
Bu durum Amerikalı yetişkinlerin evlenmek istememesinden çok eş seçimi konusunda daha seçici davranmalarından kaynaklanıyor. Amerika’da her 45 yetişkinden 10’u en az bir kez evlenmiştir. Evlilikler uzun sürdükçe de boşanma oranı düşmektedir.
PEW tarafından yapılan ankete göre insanların üçte ikisi evlenmeye meyilli olduklarını ve evliliğin tek bir çatı altında yaşamaktan fazlası olduğunu söylüyorlar. Aynı zamanda bu anketler evlilik hakkında bir gerçeği ortaya çıkarmıştır. Bu gerçek ise; erkeklerin de en az kadınlar kadar evlenmeyi istedikleri ve aşkın evlenmek için en iyi sebep olduğunu söylemeleridir.
Asıl değişen şey ise evliliğin bir hayat gayesi olmaktan çıkmış olması. Pew araştırma merkezinin deneyimli bir yazarı ve araştırmacısı olan ve evlilik veri raporunu oluşturan D’Vera Cohn: ”Evlilik eskiden olduğu gibi artık Amerikalıların hayatının merkezinde yer almıyor, ancak hala birçok Amerikalı bize evlenmek istediklerini söylemektedir.”
Bir biyoloji antropoloğu, Rutgers Üniversitesi antropoloji bölümü araştırma profesörü ve aşk ve evlilik hakkındaki birkaç kitabın yazarı olan Helen Fisher’ın Match.com sitesinde yaptığı ”Amerika’daki Bekarlar” anketinde de benzer sonuçlar elde edilmiştir. Ankete katılanlar sadece internet sitesine üye olan insanlardan oluşmamaktadır ve yirmili yaşlarında olan yetişkinlerin %79’u evlenmek istediklerini söylemişlerdir. Bekarların %95’i ise evlendiklerinde evliliklerinin sonsuz olacağını ve hayatlarının sonuna kadar evlendiği kişiye bağlı kalacaklarını söylemişlerdir. Bu sonuçlar Amerikalıların evlenmeye, ruh eşlerini bulmaya ve birlikte yaşamaya olumlu baktıklarını göstermektedir.
Aslında, aşk evlenmek için en geçerli sebeptir. Pew anketinde evli insanların %93’ü, erkeğin ya da kadının hayatını değiştirebilecek para ya da çocuk sahibi olmak için mantık evliliği yapmak yerine aşk evliliği yaptıklarını söylemişlerdir. Geçmişe bakacak olursak, evlilik kadınlar için kendi evlerine, çocuklara ve ekonomik güvenceye sahip olma açısından en iyi yöntemdi. Erkekler için ise evlilik çocuk sahibi olmak ve hayatlarını bir düzene sokmak için en iyi seçimdi. Dr. Fisher: ”Günümüzde insanların çok daha fazla seçeneği var.” Pew anketinin raporuna göre günümüzdeki modern yetişkinlerin %14’ü finansal durumlardan dolayı evlendiklerini söylemişlerdir.
Aslında çalışan insanlar evlenmeden çocuk sahibi olarak sonrasında evlenebilirler ya da hiç evlenmeyebilirler, para kazanabilirler, çocuklarını yetiştirebilirler ve romantik ilişki yaşayabilirler. Pew anketine göre ortalama evlilik yaşı tarihteki en yüksek rakama ulaşmış durumda. Bu ortalama erkeklerin 29, kadınların ise 27 yaşında evlendiklerini gösteriyor.
Evlilik ve ilişkiler hakkında oluşan görüşler
Her iki ankette de katılımcıların evlilik ve ilişkiler konusunda verdiği cevaplar konuya daha çok ışık tutuyor.
Sağlıklı bir evliliğe nasıl sahip olabiliriz?
*Eğitim seviyesi arttıkça evlenme oranı da artıyor. Cohn: ”Günümüzde üniversite mezunu olan insanların evlenme oranı, az eğitim görmüş insanların evlenme oranından daha yüksektir. Eğer liseden de mezun olmadıysanız evlenme oranınız çok daha düşük olacaktır.”
*Ebeveyn olmak evliliği gölgede bırakır. Ankete katılan genç insanlar iyi bir ebeveyn olabilmenin evli olmaktan daha önemli olduğunu söylediler. Cohd ise evliliğin ve ebeveyn olmanın birbirinden tamamen farklı şeyler olduğunu belirtmiştir.
*Erkekler hala ailenin reisi olarak görülmektedir. Pew anketine katılanların yaklaşık %67’si evlenmeden önce erkeklerin bir aileyi tek başına geçindirmek için hazır olması gerektiğini söylemişlerdir.
*Erkekler gerçek aşka inanıyorlar. Dürüst olmak gerekirse kadınlar da gerçek aşka inanıyorlar. Fakat erkeklerin %31’i, kadınların ise %26’sı bu düşünceyi itiraf edebildi.
*Bir bütün olabilmek. Bekar insanlar derin bir şekilde bağlı kalabilecek, güvenilir ve kendilerini güldürebilecek kişiler aradıklarını söylemektedirler. Bu insanlara göre din, ırk ve etnik köken bu özelliklerden sonra gelmektedir.
*Yaş arttıkça evliliğe olan ilgi azalır. Fisher’ın anketine göre Amerikalılar yaşlandıkça evliliğe olan ilgilerini daha çok kaybediyorlar. 2013 yılında yirmili yaşlarındaki bekar insanların %79’u, otuzlu yaşlarındaki insanların %62’si evlenmek istediklerini söylemişlerdir. Fisher sonuçların hala umut verici olduğunu belirtmiştir ancak, yaş arttıkça evliliğe olan isteğin oranı da düşmeye devam etmektedir. Fisher: ”Bu durum insanların aşık olmak, ilişki yaşamak ya da bebek yetiştirmek istemedikleri anlamına gelmiyor.” Amerikalı yetişkinler evliliğe sırtlarını dönmüyorlar ancak evlilikten daha önemli öncelikleri var. Bu sonuçlardan çıkarılabilecek olumlu sonuç ise, doğru kişiyi bulduğunuzda o ilişkinin büyük ihtimalle devam edecek olmasıdır.
Ne Pew ne de ” Amerika’daki Bekarlar” anketleri eşcinsel evliliklere değinmemişlerdir. Ancak sağlık uzmanları ve sosyal uzmanlar evliliğin eşcinsellerin sağlığı ve ruh hali üzerinde nasıl bir etkisi olabileceğini araştırmaya başlamışlardır. 2013 Şubat ayında Amerikan Sağlık Dergisi’nde yayınlanan bir makale şu sonuca varmıştır; eşcinselliğin yasal olduğu bölgelerdeki eşcinsel insanlar, evli olmayan hemcinslerine oranla daha rahat hissetmektedirler.
Eşcinsellerin evlenme ve boşanma oranları hakkında konuşmak için henüz çok erken. Bu konuda Cohn, ”Eşcinsellerin evliliğe yönelmesi biraz zaman alacaktır’’ yorumunda bulunmuştur.
Sağlık Editörü
