Bu miktarın %42’si vitaminler ve mineraller, %17’si bitkisel takviye ilaçları ve %12’si de spora yönelik kullanılan beslenme ürünleri için harcanmıştır.
Bu harcanan milyon dolarlar bir nevi boşa harcanmış sayılır, çünkü bu ilaçlar ne FDA onaylıdır ne de etkili ve güvenli olduğu kanıtlanmıştır. Takviye ilacı üreticileri, bir hastalığı tedavi ettiğini ya da önlediğini iddia etmedikleri sürece ürünleri hakkında istedikleri her şeyi söyleyebilirler. Erkeklerin sadece ilacı kullanmak istemesi yerine kullanmadan önce etkili olup olmadığı konusunda kanıtlanmış bir ilaç olduğuna dikkat etmeleri bu konuda daha bilinçli davranmalarına yardımcı olabilir. Erkeklerin kendilerini şişireceğini, bir hastalığı önleyeceğini ya da cinsel performansını arttıracağını düşündükleri bu takviye ilaçlarından özellikle şu 7 tanesine çok dikkat etmeleri gerekiyor:
Beta Karoten ve A Vitamini (sigara içenler için zararlıdır)
Beta karoten havuçların kırmızıya kaçan turuncu renklerinde, tatlı patateslerde ve kavunlarda bulunan bir antioksidan maddedir. Vücudunuz beta karoteni A vitaminine ve yağda çözünen besinlere dönüştürerek, gözünüz, bağışıklık sisteminiz ve cilt sağlığınız için gerekli olan hücrelerin zarar görmesini önler. Bu ürünün etkileri 1960 ve 1970lerde hayvanlar üzerinde araştırılmıştır ve bazı insanların üzerinde de gözlemsel çalışmalar yapılmıştır. Boston’daki Harvard Tıp Okulunda Tıp Profesörü olan Howard D. Sesso bu konuda, “Beta karotenin daha fazla miktarda alınması kanser riskini düşürebilir.” demiştir.
A vitamininin ve beta karotenin insanlar üzerinde denenmesinden sonra Dr. Sesso şu sözleri söylemiştir: “Aslında bu ilaçların faydalarının gerçekçi olmadığı anlaşıldı. Hatta bazı araştırmalara göre sigara içen insanlarda akciğer kanseri riskini arttırabilir. A vitamininin aşırı dozda alınması zehirlenmeye yol açabilir çünkü vücudunuz bu maddenin fazlasını vücuttan atmak yerine depolamayı tercih ediyor.”
Dr. Sesso son olarak da, “Bir insan neden hala bu ilaçları kullanmak ister, anlamıyorum” demiştir.
Selenyum (Postat kanseri riskini arttırabilir)
Selenyum, Amerikalıların ekmekten, tahıllardan, kırmızı ve beyaz etten, balık etinden yeterli miktarda aldığı bir mineral çeşididir. Bu madde de kanser gibi kronik hastalıkları önleyip önleyemeyeceği araştırılan bir antioksidan maddedir. Seattle’daki Fred Hutchinson Kanser Araştırma Merkezinde Halk Sağlığı Bilimi bölümünde öğretim üyesi olan Alan Kristal bu konuda: “Selenyum yıllar önce insanlar üzerinde cilt kanserinin tekrar oluşmasını önlemek için denenmiştir ancak kanserin tekrar oluşma ihtimalini arttırdığı gözlenlenmiştir.” demiştir.
Selenyumun ve E vitaminin etkilerinin denendiği, prostat kanserini önlemek adına yapılan en büyük araştırma olan SELECT prostat kanserini önlemek için hiçbir veri elde edememiştir, hatta bu maddelerin bazı erkeklerde prostat riskini arttırdığı gözlemlenmiştir.
“Prostat kanserini ya da genel olarak kanseri önlemek için selenyumun kanıtlanmış hiçbir faydası bulunmamaktadır.” diyen Sesso’ya Kristal şu sözleri ile katılmıştır: “Eğer size bir yardımı dokunmayacaksa selenyum almanın ne anlamı var ki ?”.
E vitamini (Kalp hastalıkları ve kanser riskine karşı bir faydası bulunmamaktadır)
Hastalıkları önlemek adına araştırılmış olan E vitamini fındıklarda, çekirdeklerde ve bitkisel yağlarda bulunan yağda çözünen bir antioksidan çeşididir. Yapılan önemli bir araştırma E vitamininin sadece kanser riskini değil aynı zamanda kalp damar hastalıkları riskini azalttığını söyledi.
Ancak Dr. Kristal’ın açıklamalarına göre, E vitamini denekler üzerinde çok iyi etkiler gösterdi ama insanlar üzerinde hiçbir faydasının olmadığı anlaşıldı. Sesso da Dr. Kristal’a katılarak şu sözleri söyledi: “Tek başına E vitamini takviyesi almanın hiç bir faydası olmadığı görüldü.”
SELECT deneylerinin bulduğu verilerin aksine, Doktorların yaptığı 2. Sağlık Araştırmasına göre: “E vitamininin prostat kanseri üzerinde hiçbir etkisi olmadığı görüldü. Prostat kanseri ve E vitamininin kullanılması arasında ne olumlu ne de olumsuz hiçbir bağ yoktur.” sözleriyle açıklanmıştır. Bu konu hakkında Sesso: “E vitamini takiyesini kullanmak için hiçbir sebep yok. Risk doğurabilecek olmasının yanında hiçbir etkisi bulunmuyor.” diyerek öğüt vermiştir.
Yohimbe (Sertleşme bozukluğunu tedavi ettiği söylenen bir hurafe)
Batı Afrikadaki yeşil bir ağacın kabuğu alınarak elde edilen yohimbe reçetesiz olarak satılır, ancak bunun içerindeki en etkili madde olan Yohimbin’i sadece reçete ile alabilirsiniz. Irving Texas’ta bulunan Baylor Medikal Merkezinde üroloji uzmanı olan Keith D. Bloom bu konuda: “Yohimbe kabuğunun ereksiyon bozukluklarına iyi geldiği iddia ediliyor ancak çok az sayıdaki araştırma bunun faydalı olduğunu göstermiştir.” demiştir.
Dr. Bloom’a göre yohimbe gibi takviye ilaçları tıpkı viagra, cialis ve levitra gibi kan akışını hızlandırarak çalışır, ancak reçeteyle satılan ilaçlar gibi güvenli ve düzenli bir şekilde işlevlerini yerine getiremezler. Yohimbe reçeteyle satın alınan ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır. Bu konuda Dr. Bloom şu sözleri söylemiştir: “Tansiyon ilaçlarıyla birlikte kullanıldığında bazı yan etkilere neden olabilir. Aynı zamanda bazı uyarıcı ve antidepresan ilaçlarıyla kullanıldığında da yan etkilere sebep olabilir. Yüksek tansiyon, yüksek nabız, kızarıklık, bulantı ve baş ağrısı gibi sorunlara da neden olabilir.”
Bloom: “Yohimbe’yi kullanmak için hiç bir iyi neden göremiyorum. Hiçkimseye tavsiye edeceğimi düşünmüyorum.”
Azgın Teke Otu (Sperm sayısını arttırmak için kullanılan ve arsenik içerebilen bir tedavi yöntemidir)
Azgın teke otu sözde sperm sayılarında artışa neden olan epimedyum içeriğine sahip bir bitkidir.
Dr. Bloom bu otun ismini, keçilerin azgın teke otu yedikten sonra cinsel davranışlarında artış gözlemlenmesinden dolayı aldığını söylüyor. Bu otun penisteki kan akışını hızlandırdığı söyleniyor ama üzerinde hiçbir araştırma yapılmamış. Erkek cinselliğini arttırmaya yönelik bu tarz ürünler FDA onaylı olmadığı için, ne kullandığınızı, ne kadar dozda kullanacağınızı ve etkilerinin ne yönde olacağını bilemezsiniz. Bloom şu sözleriyle uyarıda bulunmuştur: “Şirketler takviye ilaçlarının her bir içeriğini üzerine yazmak zorunda değildir. İçeriği bilinmeyen maddelere alerjik tepkiler verebilirsiniz ya da kurşun ve arsenik gibi tehlikeli maddeler zehirlenmenize neden olabilir.”
Son olarak Bloom: “Eğer sperm sayılarınızla ilgili bir sorununuz varsa mutlaka bir doktora görünmelisiniz, çünkü bu durum şeker hastalığı ya da kalp rahatsızlığı gibi durumların işaretçisi olabilir. Kendiniz tedavi etmeye çalışmaktansa doktora görünmek kesinlikle sağlığınız açısından daha iyi olacaktır.” demiştir.
DHEA (İyi huylu kolestrol için bir yatıştırıcı ilacı)
Dehidroepiandrosteron kısaltılmış hali olan DHEA, vücudun cinsiyet hormonuna dönüştürdüğü bir steroid hormonudur. Vücuttaki cinsiyet hormonu seviyesi 30’lu yaşlardan sonra doğal olarak düşmeye başlar. Bazı erkekler bu hormon azaldığında soya fasulyesinden elde edilerek yapılan sentetik hormon desteği olan DHEA kullanımına yönelirler. Bunların sözde etkileri ise cinsel isteği ve testesteron hormonunu arttırmasıdır.
Dr. Bloom bu konuda şu sözleri söylemiştir: “DHEA’nın kan damarlarını genişletme, yania kan akışını hızlandırma özelliği olabilir, ancak insanların bunu kullanmasının asıl sebebi androjen ve testesteron gibi bileşikleri ve östrojeni arttırmaktır. Erkeklerde ve kadınlarda cinsel isteği artırdığı düşünülüyor ancak bu konuda kesin bir veri bulunmamaktadır. Bu şekilde reçetesiz satılan ürünlerin içerikleri tam olarak bilinmemektedir.”
DHEA takviyesi kullanmak başka sorunları da doğurabilir. Çarpıntı ve iyi huylu kolestrol seviyenizin kötüye gitmesi gibi sonuçlara neden olabilir. Bu tarz takviyeler kullanmak aynı zamanda vücudunuzun normalde ürettiği DHEA’nın da bastırılmasına sebep olabilir.
Bu konuda Bloom: “Hala DHEA takviyesini düşünen erkekler bir uzmanla görüşmeden bunları kullanmamalıdır.” diyerek öneride bulunmuştur.
Demir Dikeni ve Tongtat Ali (Testesteron hormonunu arttırmaz)
Demir dikeni ve tongtat ali testesteron hormonunu arttıran içeriklere sahip olduğu söylenen bitkilerdir. Testesteron seviyeleri üzerindeki etkileri tam olarak bilinmemektedir. Dr. Bloom bu konuda: “Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde cinsel isteği arttırdığı gözlemlenmiş olsa da , insanların testesteron seviyesini arttırması üzerinde kesin bir veri bulunmamaktadır. Hastalarıma eğer bu bitkiler bu kadar etkili olsaydı, zaten doktorlar olarak biz size bu bitkileri önerirdik. Zaten bizim işimiz bu.”
Sağlık Editörü
