Bazı çocuklar daha hızlı gelişebilir ve bu yetilere sahip olabilir,fakat bu sayı genele bakıldığı zaman çok kısıtlıdır.
Birinci sınıf adı altında oyun ağırlıklı ve okula adaptasyonun öncelikli olarak planlandığı bir alt yapıda okula başlanmasında sakınca yoktur. Biz çocuk ruh sağlığı çalışanları olarak bildiğimiz okuma-yazma dönemini kapsayan eski sistemdeki birinci sınıf eğitiminin,belirtilen yaş grubu açısından sorun teşkil edeceğini düşünüyoruz.
Anne babalar çocuklarına nasıl yaklaşmalı ve anne babalar ne gibi önlemler almalılar?
Okula başlamak çocuk için olduğu kadar anne babalar için de yeni bir deneyimdir. İlk defa çocuğun evden ayrılarak ebeveynlerinden ayrı bir zaman dilimi geçireceği,yeni arkadaşlar edinebileceği,sorumluluk kazanabileceği bir olgunlaşma dönemidir. Okula başlamayan çocuğu psikolojik olarak hazırlamak daha erken dönemlerde başlamalıdır. Okula giden çocuklara özendirmek,bir gün onun da gördüğü abla ve abiler gibi öğrenci olabileceği konusunda heveslendirmek okula adaptasyonu kolaylaştırıcı davranışlardır. “Okula başlayınca oyun oynayamayacaksın”,“okula başlayınca erkenden kalkılacak,geç kalkmanın tadını çıkar” gibi okul ile ilişkili olumsuz cümleler kurmaktan kaçınılmalıdır.
Çocuğunu okula göndermeyenler ne yapmalı,çocuk yaşıtlarından geri kalacak mı?
5 yaşındaki çocuklar zihinsel,fiziksel,sosyal ve psikolojik açıdan okula tam olarak hazır değildir. Bilimsel açıdan bakıldığında çocuğun ilkokul eğitimine katılabilmesi için gerekli sosyal,duygusal,bilişsel,dil ve motor becerilerinin gelişimi 72 aydan önce tamamlanmamaktadır. Yani çocuğun dürtülerini kontrol ederek uzun süre aynı yerde oturması,bu süre zarfında dikkatini sürdürmesi,kalem tutma gibi becerileri yerine getirebilmesi oldukça zordur. Okul öncesi dönemde yuva,kreş,oyun grubu,anaokulu gibi deneyimleri olan çocuklar için adaptasyon bazı açılardan daha kolay olabilecekken,dürtüler,dikkat süresi ve motor beceriler açısından bir farklılık yaratmayacaktır.
Sınıflar büyüklerinden eziyet görecekler mi,göreceklerse ne yapmalı?
Aynı sınıftaki bazı çocuklar arasındaki yaş farkı 2 yaşa kadar çıkabilecektir. Bu önemli bir yaş aralığıdır. Aynı şartlarda eğitim alacaklarından sınıftaki büyük çocukların küçükleri korumasından çok fiziksel özelliklerini de kullanarak,özellikle tenefüslerde fiziksel şiddetten psikolojik şiddete kadar bir çok sorun söz konusu olabilir. Bunun önlemini almakta öğretmen ve rehber öğretmenlere büyük rol düşmektedir.
Peki öğretmenler çocuklara nasıl davranmalı?
Öğretmenler 4+4+4 sistemi ile ilişkili kısa da olsa bir eğitim aldılar. Fakat sınıfta yaşayacakları deneyimlerle birlikte bu bilgileri şekillenebilecektir. Sınıf düzenini sağlamak,çocukların dikkatini tek bir noktaya toplayabilmek oldukça önemlidir. Sınıftaki öğrenci sayısı,yaş aralığı,sorunlu çocukların sayısı ve öğretmenin yönetme becerisi sınıfın düzenini belirleyecek ana unsurlardır. Öğretmenlerin fazla baskıcı olmamalarının yanı sıra otoriteyi de korumaları önemlidir. Anlattıklarını dinletebilecek düzeyde otorite,çocuğun tuvaleti geldiği zaman bunu rahatça söyleyebilmesine olanak sağlayacak kadar sıcak ve anne sevgisine yakın bir ilişki biçimi olması idealidir.
5 yaşındaki bir çocuk için başarı nedir?
5 yaşındaki bir çocuk için başarı:
- Oyun oynarken kurallara uyum sağlayabilmesi,
- Yaşına uygun seçilmiş oyunları sürdürebilmesi,
- Akranları ile iletişim geliştirmeyi öğrenmeye başlaması başarı olarak nitelendirilebilir.
Okula gitmeyen çocuk nasıl etkilecek?
Okul öncesi eğitim çocukların okula ve akranlarına olan uyumunu kolaylaştırmaktadır. Okul kavramı ile ilişkili çocukların kafasında fikir geliştirmesi,okulu sevdirmesi ve özendirmesi açısından desteklenmesi gereken bir aliştırma sürecidir. Farklı nedenlerden dolayı bu eğitimi alamayan çocukların ailelerine öneri olarak;o dönem zarfında daha sık çocukların bulunduğu ortamlarda bulunmaları,evde yarı oyun yarı eğitim bazlı desteklerde bulunmaları,el becerilerini geliştirmeye yönelik destek ve yaşı ile uyumlu sorumluluklar vermelerini öneriyorum.
Dr. Arzu Önal