Kalp ve damar hastalıklarıyla ilgili testlerin hemen hepsi gen üzerinde çalışılan testlerdir. O hastalıkla ilgili belirli genlerden şüpheleniliyorsa o genin incelenmesi isteniyor. Biz o geni önce moleküler genetik labaratuvarında çoğaltıp,daha sonra şifresini çıkarıyoruz. Dizi analizini yaptıktan sonra bazı programlara koyuyoruz ve orada normal kişilerle yani uluslarası veri bankalarında bulunan dizilerle karşılaştırıyoruz. Belirli farklılıklar görürsek onları not ediyoruz ve acaba bu farklılıklar hastada bulunan bulgulara neden olabiliyor mu diye incelemeye başlıyoruz. Bunu hekime bildiriyoruz ve rapor yazıyoruz. Ailede bir kalp damar hastalığı ya da şeker hastalığı gibi risk faktörleri varsa normalde daha ileri yaşlarda yapılan testler daha erken yaşlarda,20 yaşından önce yapılmaya başlanmalıdır. Tanının daha erken yapılması tedaviye daha erken başlanmasını ve yaşam şeklinin daha erken değiştirilmesini sağlayarak kalp damar hastalıklarının önüne geçilebilmesine yardımcı olabilir..
Beklentilerden bir tanesi gen ve hücreleri hedefleyip işaretleyerek ve sonrasında da radyolojiyi kullanarak belirli hastalıklara neden olan hücreleri bulmak. Mesela yağ metabolizması bozuk hücreleri damarın neresinde damar sertliğine yol açacak doğrudan görüntülemek. Genle hücre tedavileri de geliştiriliyor. Kalpte kök hücre tedavileri dünyada binlerce kişide yapıldı. Bizim hastanemiz de yaptı. Şimdi hayvanlarda kök hücrelere belirli gen takviyeleri yaptıktan sonra kök hücre tedavileri deneniyor. Bu genler kalp hücrelerinin daha canlı kalmasını sağlayarak bir kalp krizinde ölmesini engellemeyi amaçlıyor. Bir diğer çalışma tıkalı damarları açmaya yönelik gen tedavileri. Bunların hepsi araştırma aşamasındadır.
Prof. Dr. Sinan Dağdelen