Kilo vermek istiyorsunuz:Bunun için hangi yola,kiminle çıkalım,engeller neler olabilir,yolumuz uzun mudur?
Hangi durumlarda kilo vermek için uzman desteği şarttır?
Kalp damar,diyabet,yüksek tansiyon gibi birçok sağlık probleminin de sebebi olarak gösterilen şişmanlık,Dünya Sağlık Örgütü’nün mücadele edilmesi gereken en önemli sağlık problemleri arasında ilk sıradadır. Genetik yatkınlık,hormonal hastalıklar,yanlış beslenme alışkanlıkları,fiziksel aktivite azlığı ve psikolojik problemler şişmanlığın bilinen sebepleri arasındadır.
Popüler diyetler,zayıflattığı iddia edilen ilaçlar,zayıflama bantları v.s. gibi yöntemler ile kısa sürede fazla kilo vermeye çalışan kişiler verdikleri kiloları hızla geri alıyor,hatta diyete başladıkları kilonun da üzerine çıkabiliyorlar. Bir uzmana başvurup şişmanlığın nedeni belirlenmeden popüler diyet listeleri,zayıflama ilaçları gibi yöntemlerle zayıflamaya çalışılması,genellikle başarısızlıkla sonuçlanmakta ve kalıcı sağlık problemlerine neden olabilmektedir. Şişman bir çocukluk dönemi geçiren kişiler erişkinlik döneminde de aynı problemi yaşamaya devam ediyor. Bu yüzden şişmanlık sorununun çözümüne çocukluk çağında eğilmek gerekiyor. Uzman kontrolünde ve kişinin özelliklerine göre uygulanan diyetler başarıya ulaşıyor. Özellikle kalp damar hastalıkları,tip 1 ve 2 diyabet,yüksek tansiyon ve tiroid problemleri olan kişiler ve hamilelik,emziklilik dönemindeki ve büyüme çağındaki çocukların mutlaka uzman kontrolünde diyet yapması şarttır. Yapılan araştırmalarda uzman kontrolünde yapılmayan diyetlerin büyüme ve gelişmeyi yavaşlatabileceği,konsantrasyon ve odaklanmayı zorlaştırarak derslerdeki başarıyı düşürebileceği gösterilmiştir.
Uzman desteğiyle sağlıklı kiloya erişme oranının daha yüksek olduğunu gösteren çalışmalar var mıdır?
Son araştırmalara göre Türkiye’de her iki kişiden birinde şişmanlık,her dört kişiden birinde şeker bozukluğu olduğu gösterilmiştir. Ülkemizde obezite oranı kadınlarda daha yüksektir. Kadınların % 10’unun,erkeklerin % 8’inin normal kilosunda olduğu gözlenmiştir. 1997 yılında yapılan bir araştırmada 55-60 yaş arasında diyabet oranı % 20 iken,bu oran günümüzde % 30’lara ulaşmıştır. Hipertansiyon görülme sıklığı ise 35-70 yaş arasında % 42 iken,bu oranın kadınlarda % 45,erkeklerde % 37,5 oranında olduğu tespit edilmiştir. Çalışmaya göre toplumun % 55’inde hiperkolesterolemi ve 35-70 yaş arasındaki kişilerde % 12 civarında kansızlık bulunmaktadır.
Türkiye’de günlük protein alımının 95 ile 100 gram arasında iken,yağ tüketiminin 90 gram,karbonhidrat tüketiminin ise 300 gram civarında olduğu tespit edilmiştir. Bu rakamlar da çok hareketsiz bir millet olduğumuz için çok yüksek çıkmaktadır.
Şişmanlığın,hipertansiyon ve diyabet gibi birçok kronik hastalıkla birbirine paralel olması nedeniyle kişilerin mutlaka diyetlerinin bir uzman tarafından planlanması gerekmektedir.Yapılan araştırmalara göre uzman eşliğinde yapılan diyetlerde başarıya ulaşma oranı daha yüksek bulunmuştur.
Dyt. Hümeyra Taşcıoğlu
Acıbadem Kayseri Hastanesi
Dyt. Hümeyra Taşcıoğlu