Kolesterolün düşmesindeki birincil yaklaşım dengeli,düzenli beslenme ve spor formülleridir. Eğer bu önlemlere rağmen kolesterol değerleri düşmüyorsa ilaca başlanabilir. En son yapılan bilimsel çalışmaların ışığında kolesterol ilaçlarının doğru hastada kullanıldığında,kalp krizini önlemede büyük rol oynadıklarını biliyoruz.
İlaç almadan bitkisel yollarla kolesterolünü düşürmeye çalışanları ise çeşitli sağlık tehlikeleri bekliyor.
Kolesterolü düşürme amacıyla ister üzüm çekirdeği ya da başka bitkilerin tüketilmesi zararlı olabilir.
•Üzümü ya da başka bitkisel ürünleri normal bir gıda alır gibi tükettiğinizde,sık sık ve fazla miktarda yemediğinizde bir zararı olmayabilir. Ancak üzüm çekirdeğini ya da başka bir bitkisel ürünü her gün tedavi edici maksatla düzenli olarak kullanıyorsanız o artık bir ilaçtır. Hepsinin yan etkileri vardır. Üzüm çekirdeğinde veya kabuğunda bulunan proantosiyanidin ve reservatrol denilen maddelerin özellikle hayvanlar üzerinde yapılmış çalışmalarında,kötü kolesterolün oksidasyonunu azaltıcı ve safrada yağ miktarını artırmak gibi etkileri gösterilmiştir. Üstelik kanıtlanmış klinik yararları kesin değildir. Bu konuda yeterli ve geniş kapsamlı araştırma bulunmamaktadır.
•Her gün aşırı muz yerseniz kalbinizi durdurabilirsiniz. İlaçların da bir kısmı bitkisel kaynaklıdır,bir şeyi her gün ve tedavi edici maksat ile alıyorsanız o artık bir ilaç olur. Normal bir insan haftada 2-3 muz tüketebilir,ancak bunun üzerinde aşırı muz tüketimi kanda bazı mineralleri toksik (toksik) seviyelere çıkartabilir.
•Her gün sarımsak yerseniz tansiyon düşmesinden mağdur olursunuz. Bir meyve veya sebzeyi gündelik hayatta normal olarak tüketebilirsiniz,ancak sırf iyi gelecek diye abartılı tüketmek yanlıştır. Her gün doğal besin olarak arzu ediliyor ise 1-2 diş sarımsak tüketilebilir. Ancak bunu tedavi edici maksatla düzenli ve aşırı miktarlarda almak,yokuş aşağı giden direksiyonsuz bir araca benzer. Unutulmamalıdır ki her besinin faydaları vardır,ama yanlış kullanımlarının önemli yan etkileri vardır.
•Bilim adamı olmayan,tedavi yetkisi bulunmayanlar kişilerin,hekimlerin işleriyle ilgili yaklaşımlarda bulunmamaları gerekir. “Efendim bitkiseldir ve bu nedenle yan etkisi hiç yoktur”yaklaşımı yanlıştır ve hiçbir bilim adamı bu ifadeyi zaten kullanmaz.
•Biz hekimler olarak,kullandığımız ilaçların yan etkilerini biliyor,herhangi bir ilacı bir hastaya verirken de bu yan etkileri göz önünde bulunduruyoruz.
Kolesterol yüksek kalırsa,cinsel organ damarları bile tıkanıyor
Kolesterol yüksekliği belli derecelerin üzerine çıkınca;belli yaşlarda,belli şartlarda kişilerin hayatını tehdit ediyor. Belki bu kişilerin başını ağrıtmıyor,görmesinde bozukluk ya da midesinde bulantı yapmıyor ama kolesterol yüksekliği aylar,yıllar içinde damarlara hasar veriyor. Damar hücrelerinin fonksiyonlarını bozuyor,tehdit ediyor. Beyin,göz damarları,cinsel organ,böbrek,kalp damarlarında tıkanmaya yol açıyor.
Vücudun en iyi ilacı kandır,organlara sağlıklı bir şekilde kan gittiği zaman kan adeta ilaç etkisi yapar.
“Kalp ve beyin damarlarına kan gitmezse insan felç olur,göze kan gitmezse körlük olur.”Tüm bu sonuçlar milyonlarca kişinin üzerinde yapılan araştırmaların sonucunda ortaya çıkmış ve dünya bilimsel otoritelerinin ortak görüşü olmuştur.
Diyet ve sporla düşmeyen kolesterolü ilaç düşürüyor
Kolesterol sorununun çözülebilmesi için hastalara kilo verdirip,spor yaptırmak gerekiyor. Eğer bunlar yeterli gelmiyorsa ilaç tedavisine başlanır. Eğer verilen ilacın dozu yeterli gelmiyorsa ikinci bir ilaca başlamak gerekebilir. Değişmez bir gerçek vardır;hangi yöntemi denerseniz deneyin,kolesterolü normal sınırlara çekmek gerekir. Bazı hastalarda kolesterol seviyeleri o kadar yüksektir ki,ne diyetle ne de sporla düşmez. Bu durumda hastaya doğrudan ilaç tedavisi verilir.
Prof. Dr. Sinan Dağdelen