Korkulu Rüyamız: Gıda Katkı Maddeleri

Katkı maddeleri nelerdir?, Gıda katkı maddelerine E kodu neden verilir?

Katkı maddeleri nelerdir?
Gıdaların üretimi,işlenmesi,geliştirmesi,paketlenmesi ya da depolanması aşamalarında doğal veya sentetik,temel hammaddelerden farklı olarak gıda maddesi üretiminde son ürünü geliştirmek için kullanılan,gıdanın niteliği üzerinde olumlu etkisi bulunan maddelere katkı maddeleri diyoruz.

Katkı maddeleri zannedilenin aksine bozulma,kokuşma ve benzeri problemleri maskelemek için değil,bozulma ve diğer kalite kayıplarını engellemek ve besin ögelerini zenginleştirmek için kullanılır. Yani zararlı kimyasal ve kanserojen maddeler olmayıp toksisite (zehirlilik) ve güvenlik açısından ayrıntılı olarak test edilmiştir.

Gıda katkı maddelerine E kodu neden verilir?
E kodu uluslararası standardta Europa’nın başharfi,üç haneli sayı ise kodu temsil etmek üzere AB gıda kodeksinde yer alan bir katkı maddesini tanımlıyor. Ambalajların üzerinde yeterince yer olmaması nedeni ile bu katkıların uzun isimlerinin yerine E kodu verilerek kısaltılmış simgeleri kullanılıyor. E-kodu söz konusu katkının Avrupa Birliği’nin ilgili komitesindeki gıda katkı maddeleri güvenlik testlerinden geçmiş ve üye ülkelerde kullanımı onaylanarak standard hale getirilmiş olduğunu gösterir. Kural dışı uygulamaları önlemek için gıda etiketlerinde katkı maddelerini tanımlayan E numaraları açık ve net bir şekilde belirtilir. Tüketicilerin en doğal hakkı,gerçekte ne aldıklarını bilmeleridir. Böylece tüketiciler etiketine bakarak duyarlı olunan ve bireysel olarak tüketiminden sakınılması gereken bir maddeyi farkedebilirler.

Güvenlik sınırı ne demektir?
Günlük olarak hayat boyu tüketebileceğimiz ancak hiç bir sağlık riski oluşturmayacak bir maddenin milligram düzeyindeki miktarıdır. Bu cümle uluslararası tanımlamalarda ADI (Acceptable Daily Intake= Kabul Edilebilir Günlük Doz) olarak kısaltılarak da karşımıza çıkabilir.

Neden bir güvenlik sınırı gereklidir?
Bilindiği gibi doğal veya sentetik her maddenin hatta suyun bile yüksek miktarları zararlı veya toksik olabilir. Ayrıca gebeler,çocuklar,hasta ve yaşlıların daha hassas olduğu düşünülerek güvenlik sınırları oldukça düşük tutulmaktadır. Bunlara ilaveten güvenlik sınırı katkı maddesinin özelliğine,toksikolojik verilerin durumuna ve kullanım şekline göre de değişkenlik gösterecek şekilde ayarlanır.

Kişi günlük ADI değerini aşarsa ne olur?
Bir katkı maddesinin günlük tüketiminin önemli bir miktarda aşılarak ADI değerinin üstüne çıkması uygulamadaki geniş güvenlik sınırından dolayı,insan sağlığı üzerinde herhangi bir risk oluşturmamaktadır. Ayrıca bunun gerçekleşebilmesi için adı geçen katkının çok büyük miktarlarda alınması gerekmektedir ki bu da çok mümkün değildir.

Katkı maddeleri zararlı mıdır?
Elektronik haberleşme aracılığı ile hepimize zaman zaman gıda katkı maddelerinin zararları ile ilgili bazı mailler ulaşmakta ve bunlarda birçok E kodlu katkı maddesi zararlı ve hatta kanserojen olarak tanımlanmaktadır. Hatta üniversiteler ve bazı bilim kuruluşları gibi saygın kurumların,hatta bilim adamlarının adları haberleri olmadan kaynak gösterilerek listelere inandırıcılık kazandırılmaya çalışılmaktadır. Örneğin en tehlikeli kanserojen E katkı maddelerinden biri olarak ilan edilen ve hemen hemen her gıda etiketinde bulunan E-330 katkısının tanımladığı madde aslında sitrik asittir. Limon asidi olarak da bilinen bu madde bütün canlıların hücrelerinde bulunan bir yapıtaşıdır. Günlük olarak tükettiğimiz narenciyelerde (limon,mandalina portakal vb.) yüksek miktarda bulunur. Bu katkı maddesinin günlük kullanımı ile ilgili olarak hiç bir güvenlik sınırı bulunmamaktadır. Gıdalara eklenmesindeki neden çoğu kez asitliği düzenleyerek istenmeyen zararlı mikropların üremesini engellemektir.

Gıda katkı maddelerinin hangi gıdada,nasıl,ne kadar kullanılacağı Türk Gıda Kodeksi (TGK) kapsamındaki tebliğlerde AB direktifleri doğrultusunda ve ülkemizdeki lezzet alışkanlıkları gözönüne alınarak hazırlanmaktadır. Tamamı güvenli kullanımları tanımlanmış doğal maddeler olup uygun dozlarda tamamen güvenlidir.

Sağlık Editörü

Total
0
Shares
Related Posts

Fil Hastalığı Nedir?

Halk arasında 'fil hastalığı' olarak bilinen lenfödem, lenf sisteminin bozulması nedeniyle kol ve bacaklarda meydana gelen şişlikler demektir.

Depresyon kalp ritmini bozuyor mu?

Yıllarca ritm bozukluğu yaşayanlar, hastalıklarının psikolojik kökenli olduğuna inandırılıyor, gereksiz yere uzun yıllar antidepresan tedavisi görüyorlar.
Total
0
Share