Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çocuk sahibi olamayan çiftlerin sayısı artarken,tıp dünyası hem canlı doğum oranlarını yüksek tutmak hem de çoğul hamileliklerin önüne geçebilmek için yeni yöntemler geliştirmeye devam ediyor.
Tüp bebekte tedavinin başarısını etkileyen en önemli faktör ise ‘sağlıklı’ embriyo ile spermleri seçebilmek. İşte bu noktada bir süredir ülkemizde uygulanmaya başlanan ‘metabolomics’ ve ‘IMSI’ yöntemi doktorların yüzünü güldürüyor,çünkü her iki yöntem de hamileliğin oluşma şansını yüzde 25 gibi yüksek bir oranda artırabiliyor!
Tüp bebek yöntemiyle elde edilen embriyoların kalitesi,mikroskop altında ‘görsel kriterlere’ göre takip edilip seçiliyor. Embriyoların döllenme hızı,hücre sayısı ve şekilsel özelliklerinin belirlenmesi gibi 5-6 kritere bakılarak,en kaliteli olanı seçilmeye çalışılıyor. Ancak bu yöntemle embriyoların genetik ve metabolik aktiviteler açısından normal olup olmadıklarını tespit etmek mümkün olmuyor. Çünkü embriyolar da yetişkin insanlarda olduğu gibi,normal gibi görünüp aslında sağlıklı olmayabiliyor.
Yapılan bilimsel araştırmalar görünüm olarak en kaliteli saptanan embriyo grubunda bile genetik anlamda sorunlu olanların oranının yarıdan fazla olduğunu gösteriyor. Bu da hamilelik şansını düşürüyor! Bir insanın kan tahlillerini ve idrarını değerlendirip sağlık durumuyla ilgili nasıl bilgi edinilebiliyorsa,embriyonun metabolizmasını yani ne tükettiğini,içinde geliştiği ortama ne salgıladığını inceleyerek sağlıklı olup olmadığını belirlemek mümkün olabiliyor. Yeni geliştirilen bu yeni yöntemin adı "Metabolomics". Yakın zamanda geliştirilen bu yöntemle en yüksek hamilelik potansiyeli olan embriyo hiçbir risk oluşturmadan seçilebiliyor. "Yaşayabilirlik endeksi"de denilen bu yeni yöntemle hamilelik şansı daha da artırılmış oluyor.
Prof. Dr. Tansu Küçük