Osteoporoz

Halk arasında “kemik erimesi” olarak bilinen osteoporoz, kişilerin yaşam kalitesini bozan hastalıkların başında geliyor.

Halk arasında “kemik erimesi”olarak bilinen osteoporoz,kişilerin yaşam kalitesini bozan hastalıkların başında geliyor. Kadınlarda menopozdan sonra kadınlık hormonunun azalması nedeniyle görülen osteoporoz erkekleri de etkiliyor. 45 yaş üzeri kadınların yarısı,65 yaş üstü erkeklerin de üçte biri osteoporoz sorununu yaşıyorlar. Osteoporoz,ileri yaşlarda boy kısalması,kamburluk,ağrı şikayetleri ile ortaya çıkarken belirtileri ve kemik hasarı yıllar sonra ortaya çıktığı için sessiz bir hastalıktır.
Kemik kütlesi büyüme ve olgunlaşma ile yükseliyor. Büyümenin durmasından sonra ilk 10 yılda maksimum seviyeye ulaşırken 40 yaş üzerinde kemik kütlesi azalmaya başlıyor. Bu sebeple osteoporoz 50-59 yaş arası kadınların %15 inde varken,80 yaş üzeri kadınların %70 inde görülüyor. Osteoporoz 45 yaş ve üstü bayanlarda,ince yapılı sarışın veya kumral kişilerde ve uzun süreli kortizon tedavisi görenleri daha çok tehdit ediyor. Osteoporoz riskini sadece kadınlar değil erkekler de taşıyor. Hastalığın erkeklerde gözükmesinin başlıca sebepleri arasında aşırı kortizon kullanımı,cinsiyet hormonu azlığı,ilaçlar,alkol ve sigara ile yaşam tarzı geliyor.

Osteoporozun oluşmasındaki risk faktörleri aşağıdaki şekilde sıralanabilir.

  • Genetik faktörler
  • Kalsiyum eksikliği
  • Hareketsizlik
  • Beyaz ve sarı ırk mensubu,ince ve kısa boylu olmak
  • Hiç gebe kalmamış olmak
  • Erken menopoz
  • Sigara ve alkol kullanımı
  • İleri yaş
  • Gün ışığından yeterince yararlanamama

Hastalık kemik yoğunluğu yavaş yavaş azaldığı için uzun süre belirti vermemektedir. Kemik yoğunluğu azaldıkça omurgada oluşan çökme kırıkları sırt ağrılarına yol açıp,risk faktörlerini taşıyanların belirli aralıklarla kemik yoğunluğunu ölçtürmeleri önerilmektedir. Bu ölçme yöntemlerinden en yaygın olanı DEXA adı verilen dual enerjili x- ışınlı ve 10-15 dakika kadar süren yöntemdir. Ayrıca ultrasonografi,manyetik rezonans,benzeri yöntemlerde ve kemik yapım ve yıkım hızı göstergeleri olan laboratuar yöntemleri kullanılır.
Osteoporozu olan hastayı hekim risk faktörleri ile değerlendiriyor. Nedenleri ve niteliği belirlendikten sonra tedaviye geçiliyor. Tedavide kemik yoğunluğunu korumaya ya da artırmaya yönelik çeşitli tedaviler kullanılır,bu ilaç tedavileri hekime danışmadan alınmamalıdır. Osteoporozu öncelikle oluşmadan engellemek gerekiyor. Bu açıdan osteoporozun önlenmesi için uygun diyet yapılmalı,kalsiyum desteği alınmalı,egzersiz ihmal edilmemeli,alkol ve sigara bırakılmalıdır.

Sağlık Editörü

Total
0
Shares
Related Posts

Kemik Yoğunluğu

Kemik yoğunluğu testi, kemiklerin daha hassas ve kırılmaya meyilli olduğu osteoporoz hastalığının olup olmadığını belirler.
Read More

Osteoartrit İçin Diz Atelleri

Osteoartrit diz atelleri vücut ağırlığını dizin en çok hasar görmüş kısmından alarak ağrının azalmasına yardımcı olabilir. Bu şekilde hareket etme yeteneğinizi artırabilir ve rahat bir şekilde yürüdüğünüz uzaklığı artırabilirsiniz.
Total
0
Share