Bir çocuk “Ben ….. ( güçlüyüm,tembelim,başarılıyım,çok akıllıyım,komiğim,hayvanlarla iyi geçinirim,cesurum ve bunun gibi ) demeden çok önce,anne ve babasının,öğretmeninin,kardeşlerinin ve onun için önemli olan diğer insanların “Sen …. güçlüsün,tembelsin,başarılısın vs. ) cümlelerini defalarca duyar. Çocuklar kim oldukları hakkında önceden oluşturulmuş fikirlerle doğmazlar,bunları büyüme sürecinde diğer insanlardan öğrenirler. Kendi duyarlılığı ve yargılamasını geliştirirken kendini betimlemek için kendi sözcüklerini bulurlar. Şüphesiz kendi sözcüklerini bulurlarken daha önce duyduğu sözcüklerden etkileneceklerdir.
Sonunda çocuğun davranışı hakkında sonuçlara varmaları onların etiketlenmelerine sebep olacaktır. Dilimizde sıfat diye tanımladığımız sözcükler,kişi hakkında olumlu veya olumsuz yargıları da ifade edecektir. Örneğin;bir çocuğa “kibar “demek bir betimleme değil,övgü olacaktır. “Kaba “demek onu betimlemek değil kınamak olacaktır. Birinin “çirkin “olduğunu söylemek ise onun özelliğinden çok kendi duygularımızın betimlemesi olacaktır. O halde kullandığımız sözcükler sadece algıladıklarımızı değil,algıladıklarımız hakkındaki duygularımızı da ifade eder.
Anne ve babalarımız bizi doğru şekilde,sevgi ile etiketlemişler ise bu etiketler bize kim olduğumuzu,benlik saygımızı ve kendimiz hakkındaki gerçekliğimizi arttıracak şekilde öğretmişlerdir. Eğer ebeveyn çocuklarından ( onlarla hiç ilgisi olmayan ) haksız beklentiler içinde olursa,çocuk kim olduğu konusunda gerçekçi değerlendirmeyi hiçbir zaman yapamaz. Bebeklik döneminden yetişkinlik dönemine kadar anne ve babaya bağımlı olan çocuk,onların yargılarını hiç sorgulanmadan kendi gerçekleri haline dönüştürür.
Pek çok aile çocuğu övmenin onu şımartacağı veya onun kibirli olmasına yol açacağını düşünmüştür. Eleştiriler yüksek sesle bağırılarak ya da sinirle söylenirken,övgüler sıradan bir ses tonuyla söylenmektedir. Açıkçası ne söylendiğinden çok nasıl söylendiği çok önemlidir. Çocuğun davranışını mı,kimliğini mi eleştiriyorsunuz? “başarısızsın”sözcüğü yerine “matematik dersine çalışma yöntemin başarısız “deseniz,“ne kadar da bencil bir çocuksun “demek yerine;“kardeşinle bilgisayarı paylaşmaman bencilce bir davranış “deseniz nasıl olur? Böylece karşınızdakinin kişiliğini değil,sadece davranışını eleştirmiş olursunuz.
Büyüyen çocuklarınca reddedilmekten korkan anne ve babalar,kendi çocukluklarındaki defektlerinin,kendi algılarındaki sevilmezliklerinin fark edilmemesi için belki de çocuklarını negatif etiketliyorlardır. Her ne kadar William Hazlitt “Sonsuza kadar kalan tek şey sözlerdir “demişse de kendi yaşamlarımız bakımından hiçbir sözün değişmez olması gerekmez. Çocukken ne kadar güçlü olsalar da,anne ve babaların negatif sözleri son söz olarak kalmamalıdır.
O halde bu günden itibaren çocuklarınız başta olmak üzere çevrenizdeki herkese pozitif sihirli sözcükler söylemeye başlayabilirsiniz. Ardından aklınızda kalan tüm olumsuz etiketleri üzerinizden çıkarıp atabilir ve olumluları ile yer değiştirebilirsiniz,bakın benden size her sabah ayna karşısında söyleyebileceğiniz sihirli bir cümle;
“Ben güzelim( yakışıklıyım ),ben özelim,ben çalışkan ve başarılıyım,ben kendimi seviyor ve seviliyorum,mutluluğu hak ediyorum….”
Tüm negatif etiketlerinizin sihirli sözcüklerle aydınlanması dileğiyle;
Dr.Obengül Ejder
Acıbadem Adana Hastanesi
Aile ve Evlilik Terapisti
Dr. Obengül Ejder